Mesajı Okuyun
Old 31-10-2017, 18:54   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Raşit
Değerli üyeler;

Mirastan ıskat edilen mirasçının alacaklıları zarara uğratmak kastı ile aleyhindeki bir tasarrufa itiraz etmemesi halinde MK 562. madde, alacaklılara/İflas idaresine tenkis davası açma hakkı tanımıştır.

Yasa koyucu bu hakkın kullanılmasını da mirasçıya tenkis davası açması gerektiğine dair yapılacak bir ihtara bağlamıştır. Diğer bir deyişle bu maddede yer alan ihtar, dava şartı olarak düzenlenmiştir.

Soruma gelecek olursak; mirasçıya gönderilen bu ihtar usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, (TK 21 e göre tebliğ edilmeden) bila tebliğ ihtarnameye dayanarak tenkis davası açılırsa, mahkemece iş bu ihtarnamenin dava şartı olması sebebiyle HMK 115. maddesi çerçevesinde eksikliğin giderilmesi (ihtarın usulüne uygun olarak tebliğe çıkartılması) için kesin süre verilmesi gerekir mi ? Yoksa dava açıldığı anda usulüne uygun bir ihtarnamenin var olmadığı değerlendirilerek davanın usulden reddedilmesi mi gerekir ?

Bu bağlamla HMK 115. maddede dezenlenen "giderilmesi mümkün dava şartı noksanlığı" kavramı hangi hallerde uygulama alanı bulabiliyor? Benim sorumdaki durumda uygulanması mümkün olur mu?

Görüş, bilgi ve tecrübelerinizle birlikte tesadüf ettiğiniz Yargıtay kararlarını da paylaşırsanız çok sevinirim.

Saygılarımla

Mirasçı, mahkemeye diyebilir ki; "efendim, bana ihtarname gönderilmiş olsaydı, dâvayı ben açardım, o nedenle dâvanın reddini talep ediyorum". Bu durumda mahkemece, dâva reddedilir düşüncesindeyim. Kolay gelsin.