Mesajı Okuyun
Old 11-11-2002, 00:20   #2
aytenagirdemir

 
Varsayılan

Tüm grup üyelerine selamlarımı sunarak başlamak istiyorum,

Habibe Hanım'ın göndermiş olduğu haberin ilginçliğini anlayabilmek için öncelikle mer'i ceza kanununun olaya ilişkin maddesini aşağıya aktarıyorum.

TCK 462. madde şöyledir : ( Zina Halinde yakalanma: Özel Ağır-Tahrik) Yukarıda iki fasılda geçen fiiller ( insan öldürme fiilinden bahsediliyor) zinayı icra halinde veya gayri meşru cinsi münasebette bulunmak üzere yahut henüz zina yapılmış veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmak üzere yahut henüz zina yapmış veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmuş olduğunda zevahire göre şüphe edilmeyecek surette görünen bir koca veya karı yahut kız kardeş veya fürudan biri yahut bunların müşterek faili veya her ikisi aleyhinde karı veya koca yahut usulden biri veya erkek veya kız kardeş tarafından işlenmiş olursa failin muayen olan cezası sekizde bire indirilir ve ağır hapis cezası hapis cezası olunur.
Müebbet ağır hapis cezası yerine dört seneden sekiz seneye ve idam cezası yerine de beş seneden on seneye kadır hapis cezası verilir.

Diyelim ki bir kadın ve onun bir erkek arkadaşı var. Bu kadının usulünden biri (hukukçu olmayan üyeler için üst soyu ), kadının kocası, kadının erkek veya kız kardeşi onu zina yaparken ya da gayri meşru cinsi münasebette bulunurken yakalarsa( burada gayri meşru cinsi münasebeti tanımlamak gerekiyor tabii ki, kime ve neye göre gayrimeşru!), ya da böyle bir münasebette bulunmuş olduğu şüphe götürmeyecek derecede açıksa onu ve birlikte olduğu kişiyi rahatça öldürebilir. Çünkü yasa onlara cezada büyük bir tenzilat yapmış adeta ödüllendirmiş durumdadır. Müebbet ağır hapis cezası 4-8 yıl olurken idam cezası yerine 5-10 yıl arasında ceza verilir.

Oysa 449. madde Adam (İnsan) öldürme fiili için bakın ne ceza öngörmüş :
Adam (insan) öldürme fiili:
1. Karı, koca, kardeş, babalık, analık, evlatlık, üvey ana, üvey baba, üvey evlat, kayıbaba, kaynana, damatk ve gelinler hakkında işlenirse,
2...
fail, müebbet ağır hapis cezasına mahkum olur.

Aradaki farka gelince böyle bir durumda fail müebbet hapis cezası alacakken 4-8 yıl ceza alıp, kurtulmaktadır. İnfaz yasasına göre 2/5'sini iyi halle geçirirse yaklaşık 20 ay ila 40 aylık bir süre yatıp kurtulur.

Böylece kanun koyucu ailenin namusunu(!) kurtaran kişiye açık çek vererek toplumun namusunu kurtarır.

Türkiye'de son dönemde yaşanan namus cinayetleri dikkate alındığında, devletin gerekli önlemleri almak, kadınların yaşama hakkını, özgürlüklerini kullanmak yerine faili teşvik edici düzenlemeleri hala yasada muhafaza etmesi yasal değişikliğe gitmemesi ne kadar da tüyler ürpertici öyle değil mi?

Türkiye 1981 yılında Kadına Karşı Her Türlü Ayırımcılık Sözleşmesi'ni imzalamış ve namus cinayetlerinin önüne geçmek için gerekli önlemleri alma ve yasalarda mevcut olan ayırımcı maddeleri değiştirmek tahhüdünde bulunmuştur.

Sözleşmenin kabulünün üzerinden Yaklaşık 21 yıl geçmiş ve kimbilir kaç kadın namus(!)- töre cinayeti nedeniyle öldürülmüş ve failleri 2 seneden az cezaevinde yatıp çıkmıştır.

Daha kaç kadının öldürülmesi gerekmektedir bu maddenin değişmesi için. Devlet vatandaşlarının (kadın-erkek) yaşama hakkını güvence altına almak zorundadır. Eğer bunu yapmıyorsa, bu yasalarla failleri teşvik ediyorsa bunun bedelini de ödemelidir.

Bu arada unutmamak gerekir ki bir çok kadın bırakın zina halinde olmayı, sinemaya gitti diye, erkek arkadaşıyla elele oldu diye ya da mektuplaştı diye namus-töre gerekçesiyle öldürülmektedir.

Ataerkil toplumlarda kadının bedeni toplumun, ailenin, babanın, kocanın, erkek kardeşin üzerinde hak sahibi olduğu bir alan olarak görülmektedir. Böyle bir kadının özgürlüğünü kullanması bir diğer erkeğin onu öldürmesine neden olabiliyor.


Türk Ceza Yasası 2000 yılı tasarısında şu an yürürlükte olan 462. madde bulunmamaktadır. Bu sevindiricidir ancak ağır tahrik hallerine girmesi durumunda failin yine indirimden yararlanması nedeniyle yetersizdir.

Tasarının ne zaman meclise gelip yasalaşacağı belli değil tabii ki.
Bu arada AKP'nin bu maddeyi yeniden tasarıya yani 462. maddeyi yeniden tasarıya koyma gibi bir ihtimal de var.

TCK 462. madde derhal TCK'dan çıkarılmalıdır.

Herkese selamlar, saygılar.

Av. Ayten Ağırdemir
İstanbul Barosu