Herhangi bir ayrım yapmam mümkün değil.Birini diğerinden daha çok sevemem.
Tiyatro sanki görünmez olmuşum da başka hayatların perdesini aralamışım,gizlice gözetliyormuşum hissi veren;herhangi bir efekt,yapay bir parça olmadan tüm doğallığıyla karşınıza çıkan;her izlediğimde "Bu oyuncular bu mesleği yaptıkça kesinlikle yaşlanmazlar" dediğim bir sanat.Ama sinemayı da küçümsemek mümkün değil.Ancak rüyalarınızda görebileceğiniz görüntüleri,sesleri,efektleri birleştiren hayal dünyanızı geliştiren ve sonunda seyirciyi selamlamadıkları için filmdeki karakterlerin gerçekte de yaşadığı izlenimini layıkıyla veren
;dekor,mekan vs. gibi sınırlardan arınmış gerçek bir sanat.
İnsanlaştırabilsek bu sanat dalları iki iyi dost,kan kardeş veya ciddi ciddi kardeş olurlardı bence