Mesajı Okuyun
Old 26-06-2007, 00:06   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

1. Yapılan Islah hakkında mahkeme bir karar verecektir,ancak bu yapılan ıslahın mahkemenin onamına bağlı olduğu anlamına gelmez.Islah yapıldığı anda geçerlidir.


"
Usul hukukunda ıslah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesine denir ( m. 83 ). Islah tahkikata tabi olan davalarda tahkikat bitinceye kadar ve tahkikata tabi olmayan davalarda ise yargılamanın bitimine kadar yapılabilir ( M. 84 ). Yargıtay'ın 4.2.1948 günlü 10/3 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararına göre hükmün Yargıtay'ca bozulması üzerine, hüküm mahkemesinde yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir. HUMK.nun 85. maddesi gereğince ıslah, muayyen celsede diğer taraf hazır olduğu halde yapılabileceği gibi o tarafa tebliğ edilmek şartıyla dilekçe ile de yapılabilir. Fakat ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliği ıslahın geçerliliği ( tamamlanması ) için şart değildir. Çünkü ıslah tek taraflı bir irade beyanı ile olup ve ıslahın geçerliliği için karşı tarafın ve mahkemenin kabulüne gerek yoktur. Ancak, ıslah eden taraf bu tarihe kadar olan dava ( yargılama ) giderleriyle, karşı taraf için mahkemece takdir olunacak zarar ve ziyanı karşı tarafın talebi üzerine, davada mahkum olmuş gibi derhal mahkeme veznesine ödemeye mecburdur ( m. 86/1 ). Talep olmazsa mahkeme resen ödenmediğinden bahisle ıslah talebini reddedemez. Islah yapıldığı anda geçerlidir." (HGK-2001/2-576E, 2001/684K)

2. Mahkeme, ıslah istemini incelerken eksiklikler görürse,ıslah istemini redetmemeli,gerekirse bu eksikliklerin tamamlanmasını ıslaha başvuran taraftan istemelidir.(Ejder Yılmaz- Islah. Shf.257) Bu nedenle dostum Av.Adacan'ın görüşlerini katılamıyorum.

3. Kısmen Islahta harç eksik yatırılmışsa, gerekirse Harçlar Kanunu.m.30 ve 32 uygulanmalıdır.


4. HUMK.m 86'nın uygulanması ile ilgili olarakta;bir çok usul hukuku kitabında yer alan bir içtihatı paylaşmak istiyorum:

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1981/2-94

K. 1983/1166

T. 16.11.1983

• ISLAH ( Mahkemece Tespit Edilen Dava Giderleri ve Karşı Taraf İçin Takdir Edilecek Zarar ve Ziyanın Mahkeme Veznesine Yatırılması )

• DAVASINI ISLAH EDENİN YATIRACAĞI GİDERLER ( Mahkemece Tespit Edilip Bunun Kaleme Bırakılamayacağı )

• YARGILAMA GİDERLERİ ( Davasını Islah Edenin Yatıracağı )

• MEHİL TANINMASI ( Davasını Islah Edenin Dava Giderlerini Mahkeme Veznesine Yatırması İçin )

1086/m.86

ÖZET : İstem tarihine kadar olan dava giderleri ile karşı tarafça istenip mahkemece değerlendirilen zarar ve ziyan mahkeme veznesine yatırılarak davanın düzeltilmesi istenebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki "tenkis" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İskenderun Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi`nce davanın reddine dair verilen 13.3.1980 gün ve 30-135 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine; Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi`nin 9.6.1980 gün ve 4598-4730 sayılı ilamıyla "... 1 - HUMK.nun 86. maddesi gereğince davacı davasını tenkis biçiminde ıslah etmiştir. Bu durumda, davacıya 17.6.1977 günlü oturumda, masraf yatırması için usulen mehil verilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken davacıdan olumlu veya olumsuz bir cevap alınmadan masraf yatırmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
2 - Davadan evvel satışı yapılan kişinin, dava sırasında, davacı tarafından davaya dahil edilmesi için yapılan tebligat yeni bir dava niteliğinde bulunmadığından davacıya adı geçenler hakkında yeni bir dava dilekçesi düzenleyerek tebliğ ettirmesi için mehil verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemiş bulunması da bozmayı gerektirir.
3 - İddia olunan nitelikte davanın açılmasında tüm mirasçıların davaya katılmaları zorunlu bulunmadığından mahkemenin bu yöne ilişkin yanlış takdirine değinilmekle yetinilmiştir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşüldü:
KARAR : Özel daire bozma ilamında da açıkça vurgulandığı veçhile davacı, Usulün 83 ve onu izleyen maddelerinden yararlanmak suretiyle davasını ıslah ederek tenkis davasına dönüştürülmüştür. Usulün 86. maddesi hükmünce ıslahın geçerli olması için ıslah eden tarafın ıslah tarihine kadar olan dava giderleriyle diğer taraf için takdir olunacak zarar ve ziyanı davada mahkum edilmiş gibi derhal mahkeme veznesine ödemesi lazımdır; aksi halde ıslah yapılmamış sayılır. Ancak, ıslah edenin karşı tarafın zarar ve ziyanını ödeyebilmesi için, bunun karşı tarafça talep ve mahkemece de takdir edilmesi gerekir. Dava giderlerine gelince, bunların kapsamının neden ibaret olacağının, özellikle mahkemece belirlenmesi ve bu yönün kaleme bırakılmaması zorunludur. Usulün 86/1. maddesi hükmü bu masraf ve zararların derhal yatırılacağını bildirilmekte ise de, mahkemenin öncelikle yatırılacak paranın miktarını tesbit etmesi ve bundan sonra da ıslah edene bu parayı yatırması için uygun bir süre vermesi gerekir. Anılan madde hükmünün, Yargıtay uygulamaları ve bilimsel görüşler doğrultusunda bu şekilde anlaşılması ve uygulanması zorunludur.
Temyize konu bu olayda, davacının davasını ıslah etmesini izleyen 12.10.1977 günlü oturumda, davalılar vekili çok açık bir şekilde davacının ıslah gününe kadar gerçekleşen masrafları mahkeme veznesine yatırması gerektiğini bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan ilke ve istek doğrultusunda giderler tesbit edilip, yatırması için davacıya uygun bir mehil verilmesi ve hasıl olacak sonuca göre işlem yapılması gerekirken, davalılar vekilinin sadece mahkeme giderlerini istediğinden, bunların ise davacının kaleme başvurması halinde kalemce tesbit edilebileceğinden söz edilerek bozma ilamının 1. ve 2. bentlerine karşı direnmek suretiyle davanın reddi cihetine gidilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.11.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.