Mesajı Okuyun
Old 22-06-2007, 12:39   #5
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avangardea
gerçkten çok teşekkür ederim. peki acaba bu zamanşımı süresini aşmanın bir yolu yokmudur? mesela müvekkilim aracın ve babasının sağlık sigortalı olduğunu daha sonradan öğrenmiş olsa gibi ??


HD 11
E: 1974/1975 <> K: 1974/1600 <>
Tarih: 09.05.1974

* SİGORTA SÖZLEŞMESİNDE ZAMANAŞIMI

T.T. Yasasının 1268. maddesi uyarınca sigorta sözleşmesinden doğan bütün istekler iki yılda zamanaşımına uğrar. Bu zamanaşımı alacağın muaccel oldığu tarihten ve muacceliyet de aynı yasının 1292. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştinğinin ihbar zorunluğunun doğduğu andan başlar. Borçlar Yasasının 133/2 madde ve bendi uyarınca hakeme müracaat, zamanaşımını keser. Ancak police genel şartları uyarınca delil sözleşmesinin bir sonucu olarak hasar miktarının tesbiti için hakem bilirkişilerin seçilmesi ve bunların hasar miktarını tesbiti, bu bilirkişiler kazai vazife gören ve HUMK.nun 516 ve devam maddelerini uygulayan hakem vasfından olmadığından zamanaşımını kesmez.

YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/7602
K. 2000/9052
T. 20.11.2000

DAVA : Taraflar arasındaki davanın Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 31.05.2000 tarih ve 1999/283 – 2000/320 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait aracın kasko sigorta poliçesinin davalı şirket tarafından yapılmış olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde araçta oluşan hasarın davalı tarafından karşılanmadığını beyanla 256.373.000.- lira'nın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmiş bulunduğunu, TTK.nun 1268 nci maddesi ile Genel Şartlar C.9 maddesine göre davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, kazanında beyan edilen şekilde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, kazanın ardından davalıya ihbarda bulunulduğu ve eksperin rapor hazırladığı, bu şekilde zamanaşımının kesilmiş olduğu, hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 256.373.000.- lira'nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Davalı sigorta şirketi tarafından zamanaşımı def'inde bulunulmuş, mahkemece davalı tarafından yaptırılan eksper incelemesinin zamanaşımını kestiği gerekçesiyle zamanaşımı def'i reddedilmiştir.

Türk Ticaret Kanununun 1268 nci maddesi ve Kasko sigortası genel şartları C.9 maddesine göre sigorta sözleşmesinden doğan alacaklar iki yılda zamanaşımına uğrar. Zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ise, aynı yasanın 1299 ncu ve Poliçe Genel Şartları B.1.1 maddesine göre sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren itibaren başlayan 5 günlük ihbar tarihinin son günü olmaktadır. Zamanaşımını düzenleyen B.K.nun 128 nci ve devamı maddelerindeki hükümlerin olayın özelliğine uygun düştüğü oranda bu tür uyuşmazlıklarda da uygulanması mümkündür.

Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde, kazanın 19.04.1997 tarihinde meydana gelmesinden sonra sigortalının ihbarı üzerine davalı şirketçe 25.04.1997 tarihinde eksper incelemesi yapılmış ve 18.05.1999 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece eksper incelemesinin zamanaşımı keseceği kabul edilmiş ise de, zamanaşımını kesen sebepler B.K.nun 133 ncü maddesinde düzenlenmiş olup, eksper incelemesi bu madde kapsamı içerisindeki zamanaşımını kesen sebeplerden değildir. Kaldı ki eksper incelemesinin zamanaşımını kestiği kabul edilse bile B.K.nun 132/son maddesine göre kesilen zamanaşımının tatil eden sebeplerin zail olduğu günün hitamından itibaren yeniden işlemeye başlayacağı, bu tarihten itibaren dahi davanın açıldığı 18.05.1999 tarihine kadar zamanaşımı yine gerçekleşmiş olmaktadır. Nevarki dosyada davacı sigortalının davalı şirkete başvurusuna ve bu başvurunun reddine ilişkin belge bulunmayıp, davalı şirketin davacıyı paranın ödeneceğine dair oyalamasının bulunup bulunmadığı tespit edilememiştir. O halde mahkemece tarafların bu konudaki delilleri toplanıp davacının paranın ödeneceği konusunda oyalanıp oyalanmadığının tespiti, oyalama sözkonusu ise zamanaşımı def'inin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun kabulü aksi halde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.