Mesajı Okuyun
Old 20-06-2007, 13:17   #1
Av. Nurten Çelik

 
Varsayılan Oğluna devredilen işyerinin 3. şahsa devrindeki hukusal problemler.

Müvekkilim elektrik mühendisi olup, kendi yaptırdığı ve tümü kendi adına kayıtlı 3 katlı binasının alt katını kurduğu adi şirket için işyeri olarak kullanırken, aile uyuşmazlığı nedeniyle yaşadığı şehri terkederek bir başka şekilde yaşamaya başlamış. Ancak giderken işyerini üç oğlu ile eşine devretmiş. Adi şirket ünvanı bir başka ünvan(adi şirket) olarak değişmiş.Zaman içinde oğullar da aralarında anlaşamayarak ortaklıktan çıkmış ve tek bir oğul ile eski eşi adi şirketi yürütmeye devam etmişlerdir. Daha sonra da her işe hakim olan oğlu tarafından işyerinin bir bölümü üçüncü bir şahsa kiraya verilmiş. Müvekkilim başka şehirde yaşadığından bunu haber alır almaz 1-2 ay içinde 3. şahsa ihtar çekerek kiracılığına muvafakat etmediğini bildiriyor.

Burada sorun, işlerini, daha doğrusu tezgahı devrettiği büyük oğlunun hukuki konumundan kaynaklanıyor. Yapılan araştırmada büyük oğlu müvekkilimin imzası olmayan bir kontratı vergi dairesine vermiş olmalı. Aksi takdirde vergi dairesinde işlem yapılamaz. İşyerinin ilk devrinden bu yana aradan 20 yıla yakın bir zaman geçmiş. Müvekkilim işyeri devri dolayisiyle oğullarından(ve tabii şimdi büyük oğlundan) her ay belirli bir gelir banka aracılığı ile almaktadır. Bu aslında işyerinin ve içerisinde bulunan çok miktarda malzemenin bedeli olarak öngörülmüş. Baba evlat arasında kira ilişkisi düşünülmeden, yapılan bir iş devri söz konusu. Ancak bankaya yatan paralar ve oğlunun maliyeye verdiği kira kontratı(ne yazdığını, devir yetkisinin yasaklanıp yasaklanmadığını bilmiyoruz) bizim zayıf tarafımızı oluşturmakta. Şöyle ki bilindiği gibi, kira kontratında devir açıkça yasaklanmamışsa 3. kişinin kiracılığı geçerli mi olacak? Kira kontratında müvekkilimin imzası yok. Ama aradan geçen bunca yıldan sonra şifahi bir kira akdi gibi mi algılanır. Bu durumda 6570 sayılı yasaya göre kiracının kiracılığı mı söz konusu edilebilir. Bunu ben hiç istemiyorum. Ecrimisil istemek de önemli değil. Biz 3. kişiyi taşınmazdan çıkarmak istiyoruz. Bir de 1996 yılında evlatlar(ortaklar) arasında meydana gelen uyuşmazlık nedeni ile mahkeme müvekkilimi adi ortaklığa kayyum olarak atamış. Elimizde keşif esnasında tutulan zabıtlardan birkaç fotokopi var. Bu dosya şayet depremde yok olmadıysa, dosyada bulunan beyanlarda, olayın bizim anlattığımız gibi olduğu belirlenebilir.Bu durumda sorularım:
1. Müvekkilim oğluna da ihtar çekip dava açmalı mı?
2.Banka ödemeleri kira parası olarak yorumlanır mı?
3.Yapılacak bir tesbit davasının faydası olur mu?
4. Dava asliye hukukta meni müdahale davası mı olmalı, sulh hukukta altı kiracılıktan kaynaklanan bir dava mı?

Özellikle büyük oğlunun hukuki olarak konumunu tam oturtamıyorum. Bunu hukukta vekaletsiz iş görme veya nasıl bir konumda düşünmemiz gerekir.
Teşekkürlerimle
Av.Nurten Çelik