Mesajı Okuyun
Old 09-09-2003, 17:35   #8
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sayın Paulus,
Cordoba'da (İspanya) M.Ö 4-65 yıllarında yaşamış olan bir felesefeci, siyasetçi,tarihçi,edebiyatçı,coğrafyacı ve fizikçi olan avukat Seneca'nın adını ilk kez duyan yalnız siz değilsiniz. İlk defa adını duyduğumda bir şey ifade etmedi ama okuyunca büyük işler,sıra dışı şeyler yaptığını öğrendim.Damarlarını keserek (İÖ 65)intihar etmiş olması dahi, (düşüncelerini çoğunlukla yadırgayanlarca da - ölüm biçiminde de) öncülük olarak algılanmaktadır.
"Tanrı soylu ruhları sert biçimde sınıyorsa bunda şaşılacak ne var?" Seneca'nın ,Ortaçağ'da sıkça başvurulan yapıtında (De Providentia'sında) Tanrısal Öngörü'nün nitelik ve sınırları açımlanmıştır (Stoa felsefesi).Alın yazısı ve talih gibi terimlerin kullanım alanları belirlenmiş Seneca'nın bu eserinde. Ders aldığı hocası Sotion gibi etyemez olmuş ve ruhun ölümsüzlüğüne inanmıştır. Daha sonra da Attalus'a bağlanıp güzel kokulardan ,istiridye ve mantar yemekten,şarap içmekten, yumuşak bir yatakta yatmaktan vazgeçmiştir.Roma'dan sürülmüş,Prens Nero tarafından geri getirilmiş,yaşamı filozofça olmadığı için başı dertten kurtulmamış Seneca'nın günümüze ulaşan kitapları daha çok ahlak üzerinedir.
İlk satırdaki cümlesinden yararlanarak Seneca'nın düşüncelerini 2000 yıl sonra da olsa irdelemeye devam edelim diyorum. Çok değerli ve özgün görüş sahibi olduğuna inandığım katılımcı arkadaşlara teşekkür ediyorum.Saygılar.