Mesajı Okuyun
Old 14-06-2007, 16:22   #5
Av.Duran Küçüköner

 
Varsayılan

Farklı durumlara ilişkin kararlar. Sanıyorum yardmcı olacaktır.
Saygılarımla

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas : 2000/12-739
Karar : 2000/746
Tarih : 05.04.2000

ÖZET : Dava gününden itibaren tahsiline karar verilen tedbir nafakasının faizi, karar gününden itibaren istenebilir.

(743 sayılı MK. m. 137, 162)

KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki "şikayet yoluyla takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar İcra Tetkik Merciince davanın kısmen kabul-kısmen reddine dair verilen 16.6.1999 tarih ve 1999/654 E.- 1999/644 K. s. kararın tetkiki davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 7.10.1999 tarih ve 1999/10644 E.-1999/11830 K. s. ilamı ile; (...Alacaklının takibe dayanak yapmış olduğu Üsküdar Asliye 5. Hukuk Mahkemesinin 9/3/1999 tarih, 98/232-99/175 s. boşanmanın reddine dair ilamında, dava gününden itibaren tahsiline karar verilen tedbir nafakasının faizinin hangi tarihte başlayacağı belirtilmemiştir. Bu halde Dairemizin yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere, faizin karar gününden itibaren istenebileceği gözönünde bulundurularak itirazın bu hali ile kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu´nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici sebeplere göre, Hukuk Genel Kurulu´nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istem halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 5.4.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2001/9560
Karar : 2001/10476
Tarih : 12.06.2001



KARAR METNİ :
YARGITAY İLAMI

Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Takibe konu boşanma ilamında dava gününden başlamak üzere tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Ancak ilamda dava gününden itibaren faiz yürütülmesi konusunda bir hüküm mevcut değildir. Bu halde mercice asıl alacağa Dairemizin de yerleşik içtihatlarında da kabul edilmiş olduğu veçhile faizin karar gününden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.6.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2002/12035
Karar : 2002/13312
Tarih : 20.06.2002

ÖZET : Görülmekte olan boşanma davasının devamı sırasında ara kararı ile takdir edilen ve tedbir niteliğindeki nafakaya ara kararının verildiği tarihten itibaren kanuni faiz istenebilir.

(4721 sayılı MK. m. 169) (743 sayılı MK. m. 137)

KARAR METNİ :
Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan boşanma davasının devamı sırasında ara kararı ile takdir edilen ve tedbir niteliğindeki nafakaya ara kararının verildiği tarihten itibaren kanuni faiz istenebilir. Bu halde alacaklının 26.10.2001 gününden itibaren faiz istemesinde kanuna aykırılık yoktur. Ayrıca, ara kararında (aylık 350.000.000 TL tedbir nafakasının dava gününden itibaren) ve (davacıdan alınarak davalıya ödenmesine) hükmedildiği için tedbir nafakasının tamamının Saadet Ö. tarafından takibe konulması da anılan kararın gereğidir. O durumda mercice aynen uyulması gereken karar içeriği göz ardı edilerek itirazın tümden kaldırılması yerine yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.06.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2003/2778
Karar : 2003/4139
Tarih : 04.03.2003



KARAR METNİ :
YARGITAY İLAMI

Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; takibe dayanak boşanma ilamında dava gününden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmiş olup, faize ait bir hüküm yoktur. Bu halde alacaklı ilama dayalı talep ettiği birikmiş tedbir nafakası için ancak karar gününden itibaren faiz isteyebilir. Dava gününden takibe kadar işlemiş faiz istendiği anlaşıldığından, mercice karar tarihi esas alınarak işlemiş faizin tespiti ile oluşacak sonuca göre karar vermek gerekirken dava tarihi esas alınmak suretiyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.03.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

Esas : 1999/10940
Karar : 1999/12128
Tarih : 12.10.1999



KARAR METNİ :
YARGITAY İLAMI

Yukarıda gün ve numarası yazılı merci kararının müddedi içerisinde temyizen incelenmesi Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 2.8.1999 gününde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Takip dayanağı ilamda hernekadar tedbir nafakasına dava gününden itibaren geçerli olarak hükmedilmiş ise de faize ait herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde alacaklı ilama dayalı talep edeceği alacak için karar gününden itibaren faiz talep edebilir.

Mercice itirazın bu çerçevede değerlendirilmesi gerekirken yazılı biçimde birikmiş nafaka alacağına dava gününden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir.

Öte yandan alacaklının dava tarihi 3.11.1997 gününden 3.4.1999 gününe kadar birikmiş nafaka alacağını fazla talep etmesinin gözardı edilmesi de isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan sebeple İİK. 366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

Esas : 2002/5429
Karar : 2002/5934
Tarih : 27.05.2002



KARAR METNİ :
Dava dilekçesinde 600.000.000 TL. birikmiş nafaka alacağı ve ferileri için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü.

Davada, mahkeme kararına dayalı birikmiş nafaka alacağı için yapılan icra takibine; davalının, haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Zonguldak 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen taraflar arasındaki boşanma davasının yargılama aşamasında; 07.06.2001 tarihli duruşmada, davacı (kadın) lehine aylık 60.000.000 TL. tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bunun üzerine, davacı taraf; 600.000.000 TL. birikmiş nafaka ve 266.000.000 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam: 866.000.000 TL. üzerinden 27.06.2001 gününde icra takibi başlatmıştır.

Davalı (borçlu) süresinde verdiği dilekçe ile "faizin yanlış hesaplandığını, çünkü verilen kararın henüz kesinlik kazanmadığını; ayrıca, verilen nafakanın uygun olmadığını, boşanmak istemediğini savunarak, itiraz etmiştir.

Mahkemece, davalının faiz itirazları doğrultusunda hiçbir inceleme yapılmamıştır. Zira, boşanma davasında ara kararı ile hükmedilen nafakaya; ancak, (nafakanın muayyen ve muaccel olduğu) karar tarihi itibariyle faiz işletilebilir. Kararın verildiği 07.06.2001 tarihinden, icra takibinin yapıldığı 27.06.2001 gününe kadar (birikmiş toplam 600.000.000 TL. nafaka alacağı için) işlemiş faiz tutarı bilirkişiye hesaplattırılmalı, takipteki miktarla karşılaştırılıp, doğacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu yönden eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istem halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.