Mesajı Okuyun
Old 07-08-2003, 13:05   #5
NT.ŞÜKRAN

 
Varsayılan

Tüketicinin korunması hakkındaki kanunda değişiklik yapılmasına dair 4822 sayılı kanunun 6. maddesi Avrupa Birliği direktifleri gözönünde tutularak düzenlenmiştir.Kanun sözleşme şartlarının ayrı ayrı ve karşılıklı tartışılmış ve kabul edilmiş olmasını aramaktadır.Yani sözleşme bütünüyle tüketicinin serbest iradesinin ürünü olmalıdır.Bu şekilde mesleğini profesyonelce yapan satıcıya karşı güçsüz durumda olan tüketicinin aleyhine doğabilecek onu zarara sokabilecek dengesizliklerin giderilmesi,doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırı şartlara karşı korunması amaçlanmıştır.
Standart bir sözleşmeye cayma hakkının kullanılması halinde cezai şart ödeneceği şeklinde konulan şartla satıcının amaçladığının; tüketicinin İRADESİNİ SAKATLAYARAK ayıplı mal veya hizmet nedeniyle sözleşmeden dönme veya 7 gün içinde malı reddetme hakkını ortadan kaldırmak veya sınırlamak olacağı gayet açıktır.
Sizin de ifade ettiğiniz gibi bilinç düzeyi düşük tüketici ceza ödeme korkusu içinde bildirim hakkını kullanmayacak,kullanamadığından gösterecek delili olmayacak, yasal yollara başvuramayacaktır.
Bana göre bu halde yasanın 9.maddesinin lafzına ve ruhuna uygun olarak düzenlenmiş ve tüketiciye verilmiş bir sözleşmenin varlığından söz etmek güçtür.Dolayısıyle tüketici 7 günlük cayma süresi ile bağlı değildir.Olaya tüketici açısından 2 olasılıkla bakalım :
1- Cayma halinde cezai şart ödeneceğine dair bir şarta havi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde cayma hakkını kullanan tüketici hukuki ve cezai sorumluluk üstlenerek,bir yükümlülük altına girerek bu cayma hakkını kullanmış olmayacak mıdır?
2-Cayma halinde cezai şart ödeneceğine dair bir şarta havi sözleşmenin kendisini bağlamadığını öğrenen tüketici 7günlük süreden sonra cayma bildiriminde bulunması ve konunun mahkemeye intikali üzerine satıcının; yasal olarak cezai şart batıldır ancak sözleşmenin diğer hükümleri geçerlidir bu yüzden tüketici 7 günlük süre içinde cayma bildiriminde bulunmalıydı savunması Medeni Kanunun 2. maddesi düşünüldüğünde haklı görülmesi mümkün mü? M.K. 2. maddesine göre hakkın kötüye kullanılması korunamaz.13 haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkındaki Yönetmeliğin 6. maddesine göre yorum tüketici lehine yapılmalıdır.
Ben bir Noter olarak böyle haksız bir şartı olan sözleşmeye imza koyan 7 günlük süreden sonra cayma bildiriminde bulunmak isteyen tüketicinin ihtarname çekme talebini geri çevirmem. Yukarıda belirttiğim yasal gerekçeleri kullanarak işlemimi ifa ederim.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinde ve ilgili yönetmeliklerde yer alan tüketici haklarının korunması için yapılması gereken işlemlerin; ki bunlar daha çok ihtarname niteliğindedir,yasada herhangi bir şekil şartına bağlı kalmaksızın dendiğinden Noterlikten yapılması zorunlu değildir.Ancak cayma kararının satıcıya bildirildiğinin ispatı tüketiciye ait olması ve Noterlik Kanunu gereği noter işlemlerinin kesin delil olma özelliği nedeni ile her türlü bildirimlerin noterlerden yapılmasının tüketici için güvence olduğunu hatırlatmak isterim