Mesajı Okuyun
Old 29-05-2007, 15:51   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bknz.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7837

Yukarıda linki verilen forumda örnek olarak yayınladığımız HGK kararı gerçi doğrudan telefon kayıtları ile ilgili değildir. Kadın tarafından tutulan günlüğün koca tarafından gizli şekilde elde edilmesi ile ilgilidir. Fakat bu kararda savunulan hususlar soruyu da kapsadığı ve içeriğinde telefon konuşmalarına da yer verdiği için karara yeniden işaret ediyorum.

Ben şahsen kişinin özel yaşamına müdahale edilerek , kişilik haklarına zedeleyecek biçimde elde edilen delillerin hukuk mahkemelerinde de delil olarak ileriye sürülemeyeceği görüşündeyim. Nitekim bu görüşümü yayınlamış olduğumuz HGK kararın konusu olan yerel mahkeme kararına yansıttım eşlerin iç dünyasına müdahale edilemeyeceğini ve tutanın izni olmadan elde edilen günlüğün boşanma davasında delil olarak gösterilemeyeceğini o zaman savundum.

Fakat HGK. Bu görüşümüzü kabul etmedi. Kararda da gördüğünüz gibi "" özel hayatın gizli alanları, özel hayatın gizli alanını ilgilendiren delillerle ispat edilebilir. Nasıl ki, kadın başka bir erkekle müşterek hanedeki yatak odasında sevişirken koca tarafından kapı kırılarak içeri girilmesinde hukuka aykırılıktan söz edilemezse, ortak yaşanan evde bulunduran not defterinin elde edilmesi de hukuka aykırı olarak değerlendirilemez. "" şeklinde sonuçları ifade etti. Kararda Boşanma davasında gizli telefon konuşmalarının dinlenip delil olarak sunulmasının mümkün olduğu da belirtilmektedir. Kişisel olarak bu görüşlere katılmamakla beraber ortada bir HGK kararı olduğundan ve bu kararın aksine de bir karara rastlamadığımdan bu kararda işaret edilen hususların uygulamada geçerli olacağı kanısındayım.

HGK kararından sonra yürürlüğe giren yeni TCK 133 maddesi aleni olmayan konuşmaların aletle dinlenmesini yasaklamıştır. Bu yasaklamanın boşanma hukukuna yansımasının ne olacağını , 2HD ve HGK .nun bu görüşünü sürdürüp sürdürmeyeceğini bende merak ediyorum.

Saygılarımla.