Mesajı Okuyun
Old 29-05-2007, 08:43   #33
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Öncelikle şunu bilmek gerekiyor ki -şahsi fikrimdir- Avukatlık mesleğinde kıdemli kıdemsiz diye ayırmak bile yukarıda zikredilen konunun ne kadar gerçekçi olduğunun göstergesidir. her ne kadar kabul edilmesede bizden önceki kuşak(lar) Avukatlık mesleğindeki bozulmanın sorumlusu olarak bizleri yani genç avukatları görmektedir.

Mesela Sayın Konyalı kendince soru cevap yoluyla doğruya ulaşma yoluna gitmiş ama ne yazıkki cevaplarında pekte objektif davrandığı söylenemez. örneğin genç avukatların baro yönetimine girmeleri itibar kazandırırmı diye sormuş, ardından HAYIR demiş! efendim nerden biliyorsunuz hayır ? Yaşanmışlığı varmı yoksa ezberden mi konuşuyoruz. gençler kaç kere yönetime girdide bu konuda başarılı olamayacakları kanaati uyandı sizlerde...

Sayın tiyerianri ise üniversitelerin kapatılması soruna katkı sunmaz diyor, bence bu da büyük bir yanlış üniversiteler bu hızla mezun vermeye devam ettikçe ve ülkemizde sorunlar hala aile meclislerinde şahıslar tarafından çözülmeye devam ettikçe ne yazıkki avukat sayısı toplumda ki hukuk dışı olayları çözmek için biraz fazla kalacaktır. (biraz diyerek iyimser olmaya çalıştım) Sayın Admin'in dediği gibi bu işler Arz - Talep dengesi üzerine kurulmuştur. ne yazık ki ülkede Avukat çok iş yok !...

Sayın Admin'e de katılmıyorum bu arada (amma muhalefet olduk)

Gençlerin Baro yönetimine rahatça girebileceğinden söz ediyor ama bu konu hakkında ki yasal kısıtlamaları bilmiyor gibi konuşuyor. Y.K seçilebilmek için 5 Baro başkanlığı için 10 yıllık süreler aranıyor. şunuda bilmek gerekir ki eskilerin arasında ne yazıkki yenilerin hiç bir şansı yok. özellikle büyük şehirlerin barolarında bu böyle. 3-5 yıllık avukatın seçilebilmesi (hani 5 yıllık sınırı görmezlikten gelelim) imkansız çünkü binlerce Avukat arasında yeterli oy sayısına ulaşmak neredeyse hayal gibi. bu yüzden yukarıda ifade ettiğiniz gençlerde seçilsin, engelmi var cümlesi bence çokta gerçeği yansıtmıyordu.

Birde genç olmayan avukatlarda stajyer olmadımı onlarda ezilmedimi zihniyeti hakim bizlerde! bunu örnekseme yoluyla açıklamak gerekirse, askerlik hizmetindeki devreciliğe benziyor. ezilirsin bütün işleri sen yaparsın, bütün sıkıntıyı sen çekersin biraz söylenmeye başlasan hemen üst devreler şunu der! "Bizde bunları yapmadık mı, bizde bu yollardan geçmedik mi" işine bak sen, alt devrelerin gelince rahatlarsın!!!... bakıyorum da meslektaşlarımız arasında benzer bir durum söz konusu. onlarda genç oldu onlarda stajyerken ezildi onlarda ilk başlarda zorlandı!. Tamam kabulümdür herkes başlarken zorlanabilir ama mühim olan nerden ve nasıl geldiğini unutmamak ve yaşadığı zorlukları hatırlayarak gençlere ışık tutmak ve mesleğin layıkıyla yapılmasını sağlayabilmektir. Saygılarımla...