Mesajı Okuyun
Old 22-05-2007, 13:28   #2
cemile_ist

 
Varsayılan

idari yargılama usulünde, fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak dava açılmasına imkan tanınmamaktadır. konuya ilişkin Danıştay 6. Dairesinin 11/05/2000 tarih ve 2000/2819 sayılı kararı aşağıdadır.
ALTINCI DAİRE 2000 2819 1999 2712 11/05/2000 KARAR METNİİDARİ YARGILAMA USULÜNDE İLGİLİLERİN FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARINI SAKLI TUTARAK TAM YARGI DAVASI AÇABİLMELERİNE OLANAK TANINMADIĞI HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan : 1-... Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
2-... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ....
Karşı Taraf : ....
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti :...İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Sedef Polat'ın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Günay Erden'in Düşüncesi : Davacının, idari yargıda açtığı tam yargı davasında istemle sınırlı olarak tazminata hükmedilmesi ancak bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarının isteminden daha fazla olması nedeniyle, fazlaya ilişkin maddi haklarının tazminat olarak ödenmesi isteminin cevap verilmemek suretiyle zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ... TL'sının yasal faiziyle birlikte ödenmesine dair İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
İdari Yargılama Usulü Kanununda, ilgililerin fazlaya ilişkin maddi haklarının saklı tutarak tam yargı davası açabilecekleri yolunda bir hükme yer verilmediğinden adı geçenin 1993 yılında açtığı davada, bilirkişi raporunda belirtilen zarar miktarının bu davada hükmolunan tazminat miktarını aşan kısmının tazmini istemiyle yaptığı başvurusu üzerine açılan davanın bu nedenle reddi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının, ... İdare Mahkemesinin de fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla açtığı tazminat davasının ... günlü, ...sayılı karar ile istemle sınırlı olarak kabul edilerek tazminine karar verilen tazminat miktar ile bilirkişi raporunda tespit edilen zarar tutarı arasındaki ... lira farkın yapının yıkım tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tazmini ve bu farkın ödenmesi istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; Mahkemenin E:1993/524 esas sayısına kayıtlı dosyasında, bilirkişilerce davacı zararının ... lira olduğunun tesbit edildiği, bilirkişi raporuna yapılan itirazların reddedildiği, mahkemenin ... günlü, ... sayılı kararı ile tazminat isteminin kabulüne karar verildiği, bu kararın Danıştay 6. Dairesinin 27.10.1998 günlü, E:1997/3029, K:1998/4924 sayılı kararı ile onandığından fazlaya ilişkin ... tazminat isteminin davalı idarece zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulü il davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödemesine karar verilmiş, karar davalı idareler vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıktırılması nedeniyle davacı tarafından uğranıldığı öne sürülen ...-lira maddi, ...- lira manevi zararın en yüksek banka faiziyle tazmini istemiyle açtığı davada ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararı ile ...- lira için maddi tazminat isteminin kabulü il davacıya yasal faiziyle birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemi ile manevi tazminat istemine yönelik olarak davanın reddine karar verildiği, bu kararın Danıştay 6. Dairesinin 27.10.1998 günlü, E:1997/3029, K:1998/4924 sayılı kararı ile onandığı, davacı tarafından anılan tazminat davası nedeniyle bilirkişi incelemesi sonucunda davacı zararının ....- lira olduğunun tesbit edildiği, daha önce fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşuluyla tazminat davası açtığından bilirkişilerce saptanan maddi zarar ile mahkemece istemiyle sınırlı olarak kabul edilerek tazminine hükmedilen tazminat arasındaki farkın yıkım tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdari Yargılama Usulünde, ilgililerin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tam yargı davası açabilmelerine olanak tanınmamıştır.
Bu durumda, davacı tarafından daha önce açılan tazminata ilişkin davanın Mahkemenin ... gün ve ... sayılı kararıyla sonuçlandırıldığına göre, bu defa Mahkemece hükmolunan tazminat miktarını aşan kısmın tazmini istemiyle açılan davada süre aşımı bulunduğu açık olduğundan tazminata hükmedilmesine ilişkin Mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle ... İdare Mahkemesinin ... günlü, ... sayılı kararının BOZULMASINA, 11.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.