Mesajı Okuyun
Old 21-05-2007, 12:39   #24
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

1- Yeni BK tasarısı ile 818 sayılı BK nu genel anlamda karşılaştırdığımızda, sizce yeni bir yasa tasarısına gerek var mıydı? Dilin sadeleştirilmesi ile yetinmek ve uygulaması oturmuş BK ile uygulamaya devam etmek mi daha doğru olurdu, yoksa yeni BK tasarısının yürürlüğe girmesi gerekli midir ve sizce faydalı olacak mı?

2- Yeni BK tasarısının dilini nasıl buluyorsunuz? Tasarıda, uygulamada sıkıntıya neden olacak, tanımı yapılmakta zorlanılacak, yahut hatalı bulduğunuz kavramlar var mı? Varsa neler ve sizce ikame kavramlar neler olmalı?

3- 818 sayılı BK da mevcut ve dilimizde, uygulamada ve öğretide yerleşmiş kavramların (mesela hata, hile, ikrah…) kaldırıldığını, yanı sıra tasarı ile 818 sayılı BK nun her ikisinde de mevcut düzenlemelerde bile madde numaralarının farklılaştığını görüyoruz. Gerek içtihatlarla kemikleşmiş ilkeler, gerek hukuk, gerek toplum düzenince kabul görmüş 818 s.lı BK uygulamasına ait kavramların, tasarıda mevcut olmayışı uygulamada ne gibi sıkıntılara neden olur ve giderilme olanağı var mıdır?

4- Tasarıyla birlikte en çok tartışma konusu olan madde aralığı, genel işlem koşullarını düzenleyen m.20-25 aralığı oldu. Genel İşlem Koşulları başlıklı düzenleme, özellikle yazılmamış sayılma ve yazılmamış sayılmanın sözleşmeye etkileri şeklindeki düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yanı sıra 25.maddede geçen “karşı tarafın durumunu ağırlaştırıcı” ifadesi çok sayıda tartışmayı da beraberinde getirdi, sizce bu ifade muğlak mıdır, yoksa gerektiği şekilde midir, değilse nasıl olmalıdır?

5- 4721 sayılı TMK nda derneklerle ilgili düzenlemeler uzun uzadıya yeni yasaya eklendiği halde, konuya özel düzenleme olan Dernekler Yasasının varlığı nedeniyle, MK da derneklerle ilgili atıl düzenlemeler oluştu. Benzer durum tasarı için de söz konusu mudur? Örneğin, mehaz yasa İsviçre BK nda hizmet sözleşmeleri, konuya özel ayrı bir düzenlemeleri olmadığı için düzenlenmiştir. Mevzuatımızda İş Yasası varken, hizmet sözleşmelerinin ayrıca BK içinde de düzenlenmesine gerek var mıdır?

6- Tasarıda, “Kusursuz Sorumluluk” başlığı altında ayrı, müstakil bir madde olarak tanzim edilen "Hakkaniyet sorumluluğu" na dair 64. madde hükmünü doğru buluyor musunuz? "Hakkaniyet sorumluluğu"'nun mevcut BK.54. maddenin ilk fıkrasında "temyiz kudreti olmayanların verdikleri zarar" ve kısmen 52. maddedeki "ıztırar hali" ile sınırlı düzenlemesi varken, bu yeni madde ile; sınırlı sayıda olduğu bilinen "kusursuz sorumluluk" hallerinin genişletilmesi, sınırsızlaştırılması, yasada açıkça düzenlenmesi şart olan hallerin "hakimin takdiri" ile arttırılabilmesi ve sizin de "Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku" isimli eserinizin 74.ncü sayfasında vurguladığınız gibi, esasen tüm "kusurlu sorumluluk" hallerinde de niteliği icabı var olan "hakkaniyet sorumluluğunun tasarıda " kusursuz sorumluluk" şeklinde müstakil bir madde ile ortaya konması ciddi bir hata değil midir?Bu konuda, (tartışmasız) uzmanlığınız bilindiği halde sizden yardım istenmedi mi?

7- Tasarının 74. maddesinde düzenlenen ve hakime "Tazminat hükmünün kararın kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içinde değiştirilebilmesi" hakkını veren hükmün uygulaması nasıl olacaktır? HUMK nun "Taleple bağlılık" ilkesi karşısında, taraflarca talep edilmemiş olsa bile hakim, bu hükmü re'sen uygulayabilecek midir? Karar verildikten sonra zarar gören mi mahkemeye başvuracak yoksa hakim mi durumu re'sen gözetip, takip edecektir?

8-Yeni BK tasarısı elektronik imza konusuna 2 maddede (md.14, md.15) atıf yaparken, elektronik sözleşmelerle ilgili özel bir düzenleme getirmiyor. Elektronik sözleşmelerin günümüzün ticari ilişkilerinde kazandığı önem dikkate alındığında, BK içinde özel bir şekilde düzenlenmesi gerekir miydi, yoksa akde ilişkin genel hükümlerin kıyas yolu ile uygulanması yeterli midir?

9- 818 sayılı Borçlar Kanununda kira akdi düzenlenirken, 6570 sayılı yasanın kapsamına giren kira akitleri için özel bir düzenleme getirilmiyor ve 6570 sayılı yasa özel yasa mahiyetinde olduğundan, onun kapsamına giren kira akitlerinde doğrudan 6570 sayılı yasa uygulanıyordu. Yeni Borçlar Kanunu 4. Bölümde Kira Akdini düzenlerken, 6570 sayılı yasa kapsamına giren akitleri de kapsayabileceği düşünülebilecek özel düzenlemeler getirmektedir. (Örneğin madde 300). Eski BK nun yaklaşımına kıyasla bu yeni yaklaşım doğru mudur? Bu durum uygulamada sorunlara veya karışıklıklara yol açmaz mı?

10- Tasarının 341. maddesinde geçen “ banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir” şeklindeki düzenleme, güvence parasına çeki düzen vermekle ve genel anlamda olumlu görünmekle birlikte, mahkeme kararının kesinleşmesi şartı aranıyor olması, genel kural ve uygulamaya aykırı değil midir ve uygulamada sorunlara neden olmaz mı?

11- Tasarının 4.maddesinde, “Süresiz Öneri” başlığıyla düzenlenen hükmün “Telefon, bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla doğrudan iletişim sırasında yapılan öneri, hazır olanlar arasında yapılmış sayılır.” şeklinde düzenlenen 2.fıkrası, mevcut ve gelişmekte olan teknoloji ve vasıtaları gözetildiğinde sorunlara neden olur mu? Sözgelimi, telefonla doğrudan iletişim esnasındaki önerinin ispat şekli nasıl olacaktır? Yanı sıra internet ortamındaki ve elektronik posta iletişiminin yerine ikame edilen chat-msn tarzı yazılı iletişim kayıtları , "doğrudan iletişim" kabul edilerek uygulamada yerini bulacak mıdır?

12- Tasarının 4.maddesindeki “hazır olma” kavramı uygulamada ihtilaf konusu olursa nasıl kanıtlanacaktır? Tanıkla ispat yasağı ilkesi de gözetilerek, konuyu değerlendirilebilir misiniz?

13- Tasarı 5.madde ile getirilen düzenleme, özellikle 4.madde ile birlikte düşünüldüğünde (telefon gibi yazılı olmayan kaynaklarla gerçekleşecek öneri ve kabul halleri) bu gibi hallerde yaşanacak çekişmelerin kanıtlanması çok sayıda sorun ve uyuşmazlığı beraberinde getirmez mi? Yanı sıra yazılı usulün yerine ikame edilmesi, ütopik bir yaklaşım değil midir?

14- Tasarı 7.madde ilk fıkradaki düzenleme, röportajımızın 10,11 ve 12. sorularıyla birlikte gözetildiğinde, hakkın kötüye kullanımını kolaylaştırmaz mı, evetse bu olasılığı bertaraf etmek nasıl mümkün olabilir?

15- Tasarı m.14’te geçen “teyit edilmiş olmak kaydıyla faks” ibaresinde, faksın teyit usulünden anlaşılması gereken nedir? Çok ortaklı veya çok çalışanlı işyerlerinde faks teyidi sakıncalı değil midir?

16- Tasarının 15.maddesinin 2.fıkrasında yer bulan “örf ve adet kabulü” yine uygulamada tartışmalara ve kötü niyetli yaklaşımlara neden olabilecek bir düzenleme değil midir? Yine tasarı m.16’nın varlığı karşısında, tartışma yaratabilecek 15/2. fıkraya ihtiyaç var mıdır?

17- 15.maddenin 3.fıkrasında körlerle ilgili düzenlemede geçen “bildikleri ispat edilmedikçe” cümle kurulumunda , ispat etme aracı olarak anlaşılması gereken nedir?

18- Tasarının 80.maddesinde, ceza yargılamasındaki zoralım müessesine benzer bir düzenleme getirildiği görülmektedir. Bu düzenleme hukuk yargılaması mantığı çerçevesinde sizce doğru mu? Yarar veya sakıncaları konusunda ne düşünürsünüz?

19- Yine sebepsiz zenginleşme kurumu ile ilgili olarak yeni düzenlemede en göze çarpan farklılıklardan bir diğeri de, zamanaşımı sürelerinin değiştirilmesidir. Gerek bu madde ile ilgili olarak ve gerek genel olarak yerleşmiş zamanaşımı sürelerinde değişiklik yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

20- 818 sayılı yasada hiç düzenlemesi olmayan ve ihtiyaçlar doğrultusunda tasarıda bulunmasını olumlu saydığımız pazarlamacılık sözleşmeleri ile ilgili düzenleme ihtiyacı karşılar nitelikte midir?

21- Tasarıda kefalet ile ilgili hükümlere baktığımızda, alacaklının esas borçluya gitmeden ve mevcut rehinleri paraya çevirmeden müteselsil kefile başvurabilmesi ile ilgili şartlar mehaz kanundan farklı düzenlenmiş. Sizce bu çeviri hatasından mı kaynaklanıyor ya da başka bir nedeni var mı? (BKT. m. 586 ile OR Art. 496)

22- Tasarının 75. maddesinde düzenlenen “Geçici Ödemeler” yepyeni bir madde. Büyük bir boşluğu doldurduğu düşünülebilirse de, uygulamada tahmini zor ve telafisi güç sakıncaları da beraberinde getirme ihtimali yok mu? Eda amaçlı ihtiyati tedbir hukukumuza çok yabancı olmamakla, özellikle fikri ve sınai mülkiyet hukukunda sıkça uygulanmakla birlikte, borçlar hukuku alanında tümüyle yeni. Ancak anlayabildiğimiz kadarıyla 75. madde, bir tedbirin özelliklerini tam olarak taşımamakta. Örneklemek gerekirse, uygulamada bilindiği gibi davaların uzun sürmesi nedeniyle haklarına geç kavuşmaktan ötürü mağdur olanlar, sözgelimi trafik kazasında yaralanıp aylarca çalışamayan ekonomik durumu zorda kalmış kişiler yönünden yararlı olduğu söylenebilir ise de, özellikle ihtiyati tedbir kurumunun, bir dava neticesinde elde edilebilecek hakları sağlayacak nitelikte olamayacağı ilkesi ve yanı sıra yargıçların “ihsas-ı rey” yasakları çerçevesinde 75.maddeyi nasıl değerlendirirsiniz?

23- Tasarının 200. maddesinde düzenlenen “Borca katılma” kurumu da, yeni bir düzenleme. Uygulamada borca katılmaya sık sık rastlanmakta, sorun genel hükümlere göre çözülmekte, kimi zaman kefalet kurumu ile kıyaslanmakta veya o kurumun ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmekteydi. Tasarıda ise mevcut bir borca, borçlunun yanında yer almak üzere, üçüncü bir kişinin katılması söz konusudur.Bilindiği gibi, borcun üstlenilmesi sonucunda eski borçlu borcundan kurtulmakta, onun yerini yeni borçlu almaktadır. Borca katılmada ise, borçlu borcundan kurtulmamakta, “katılan” da borçlu ile birlikte aynı borçtan müteselsilen sorumlu olmaktadır. Bu madde özellikle genel işlem koşulları çerçevesinde hazırlanacak olan ve bir görüşe göre, müteselsil kefalet kurumunu zayıflatan ve kefili koruyan hükümlerle, çelişmektedir. Bu durumda genel işlem koşulu içeren, tek taraflı hazırlanan ve iki tarafça imzalanan sözleşmelere kefil yanında bir de borca katılan kişi imzasının aranması durumuyla karşılaşılması söz konusu olmaz mı? 200. maddeyi, tasarının “İçerik denetimi” başlıklı 25. maddesi ile birlikte gözettiğimiz takdirde, uygulayıcılar, borca katılan pozisyonundaki kişinin borca katılan mı, yoksa aslında kefil mi olduğunu değerlendirmede sorun yaşamayacak mıdır?

24- Sizin tasarıda olmaması gerektiğine inandığınız veya yer alması gerektiğini düşünüp de eksik yahut hatalı bulduğunuz konu ve kavramlar nelerdir?

25-Tasarının yasalaşması süreci hakkında, zaman ve karşılaşılabilecek olumsuzluklar hakkında, yine tasarı yasalaştığı takdirde yürürlük ve geçiş süreci konusundaki öneri ve düşünceleriniz nelerdir?