Mesajı Okuyun
Old 21-05-2007, 11:11   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Abonenin ölü olması halinde,mirasçılar da,suyun fiilen kullanılması ve tüketilmesi halinde sorumlu olacak iseler de ; suyun hiç kullanılmaması,adresin kapalı olması gibi fiili durumlar su tüketiminin bulunmadığını ortaya koyabilecektir. Fiili bu durumların tanık dahil her tür delille ispatı mümkündür ve ayrıca bu şartlardaki bir su aboneliği kapsamında( adres kapalı,su kullanılmıyor veya çok az kullanılıyorsa) ne miktar su kullanılabileceğinin ve tüketilmiş olabilecek toplam su miktarının ve bedelinin bilirkişilerce tüm dosya kapsamına göre belirlenmesi gerekecektir. Kurumun haksız olarak tahakkuk ettirdiği faturalara ve borç miktarına göre sulh hukuk veya asliye hukuk mahkemelerinde itiraz etmek,faturanın iptali ile bu miktar borçlu bulunmadığınızın tesbitini istemek imkanınız vardır. Yargıtay,kurumun fahiş olarak tahakkuk ettirdiği faturalara ilişkin itirazlarda,abonenin adresinde kurulu su veya elektrik tüketimini belirleyecek tüketim kapsamını ortaya koyacak unsurların yerinde incelenerek ne miktarda tüketim yapılabileceğinin,sarfiyat miktar ve hesabının,mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemeleri ile belirlenmesi gerektiğine hükmetmektedir.:
"Davacının sarfetmesi mümkün aylık ceryan miktarı bakımından uygunluk göstermeyen bilirkişi raporuna dayanarak TEK in gerçekleştirdiği miktarın sarfedilmesinin mümkün olmadığının kabulü gerekir.HGK 28.12.1988 1988/11-756-1064)
Görüldüğü üzere Y HGK,bilirkişi raporunun dahi gerçeklere uygunluk ölçülerinde olmaması halinde kendisi doğru ve gerçeklere işaret ederek abone lehine karar vermiştir.