Mesajı Okuyun
Old 20-05-2007, 13:47   #4
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Dosyada usulsüz tebligat sonucu yapılmış bir icra takip işlemi (haciz) söz konusudur. Kural olarak icra takip işlemleri şikayete konu edilebilirler. İçtihada gerek olmaksızın şikayet yoluna gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2001/12-543
Karar: 2001/560
Karar Tarihi: 27.06.2001
ÖZET: 7201 sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince borçlunun muttali olduğunu beyan ettiği tarihte takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olması merci nezdinde yapılan tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde mal beyanında bulunacağı ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle uygulanan hacizlerin kaldırılacağı açısından şikayette hukuki yarar vardır. Mercice yapılacak iş, şikayetin esası hakkında taraların beyanları ve ibraz edilen belgeleri incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
(2004 S. K. m. 16, 21) (7201 S. K. m. 32)
Dava: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın İcra Tetkik Merciince şikayetin reddine dair verilen 12.10.2000 gün ve 2000/289-390 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18.12.2000 gün ve 18426-19427 sayılı ilamı ile; (...Borçlu, hakkında yapılan genel haciz yoluyla takipte Örnek 49 ödeme emri tebliği üzerine tebligatın usulsüzlüğünden bahisle merci nezdinde şikayette bulunmuştur. 7201 sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince borçlunun muttali olduğunu beyan ettiği tarihte takibin şekline göre icra dairesine itiraz etmemiş olması merci nezdinde yapılan tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Borçlunun tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde mal beyanında bulunacağı ve takip kesinleşmeden haciz konulamayacağı cihetle uygulanan hacizlerin kaldırılacağı açısından şikayette hukuki yarar vardır. Mercice yapılacak iş, şikayetin esası hakkında taraların beyanları ve ibraz edilen belgeleri incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı-Borçlu vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 27.6.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************