20-05-2007, 13:34
|
#3
|
|
Sorunuzu açık olmamakla birlikte şu içtihatı göndermekta fayda görüyorum:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/8665
K. 1992/10668
T. 22.9.1992
• HÜKMİ ŞAHSA TEBLİGAT ( Adının Tam ve Doğru Yazılmamış Olması )
• TEBLİGAT ( Tüzel Kişiye )
• TÜZEL KİŞİYE TEBLİGAT ( Yapılma Şekil ve Şartları )
ÖZET : Haciz tebliğ kağıdında ve davetiyelerde hükmi şahsın ismi tam ve doğru biçimde yazılmadığından ve dolayısıyla böyle bir tebliğ de yok hükmünde olacağından, usulsüz tebliğe sonradan muttali olunduğu gerekçesiyle yasal sürenin geçtiğinden söz edilemez.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 10.7.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Gerek birinci gerekse ikinci haciz ihbarnamesinde borçlunun alacaklısı Özel Merkez Dersanesi olarak gösterilmiş, birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri Merkez Dersanesi Müdürlüğüne Tebligat Kanunu`nun 21. maddesine göre tebliğ olunmuştur. Borçludan alacaklı 3. kişinin şikayetçi Özel Merkez Dersanesi Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi olduğu anlaşılmaktadır. Gerek haciz tebliğ kağıdında gerekse davetiyelerde hükmi şahsın ismi tam ve doğru biçimde yazılmamış olduğundan dersane müdürünün imzadan imtina ettiği meşruhatı ile yapılan tebligat, tebligat kanununa uygun bulunmamaktadır. Özel Merkez Dersanesi Ticaret ve Sanayi Limited Şirketine yöntemince çıkartılmış bir tebligat bulunmadığından ıttıladan itibaren yasal sürenin geçtiğinden söz edilemez. Mercice bu yönler gözetilerek şikayetin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Mümeyyiz vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
|