Mesajı Okuyun
Old 19-05-2007, 11:30   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ragıp
Sayın simali2
Suat bey yanıt veren kadar ben yanıt vereyim. Gerçi üstadımız kadar anlamam. Ama eksiklerimi düzeltir sanırım.
Tedbir nafakası, yargılama sırasında verilir. Siz boşanma davası açmaksızın, salt nafaka davası açarsanız, hakim yargılama süresince tedbir mahiyetinde bir nafakaya hükmedebilir.
BU nafakayı ancak ilamsız takip konusu yapabilirsiniz. Eğer karşı taraf da mahkemede davayı kabul eder ve bir karar çıkarsa ve kesinleşirse, artık o nafaka tedbir nafakası değil, iştirak ya da yoksulluk nafakası olur. O zaman ilamlı takip yapabilirsiniz.

Sayın ragıp,

Talep edilen TMK 169 uncu değil; 197 inci maddeye göre tedbir nafakasıdır. İlgili kararı aktarıyorum.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/18876
K. 2006/22114
T. 24.11.2006
• TEDBİR NAFAKASI ( Ayrı Yaşama Hakkına Dayalı - Ayrı Yaşama Süresince Devam Edeceği )
• AYRI YAŞAMA HAKKINA DAYALI TEDBİR NAFAKASI ( Ayrı Yaşama Süresince Devam Edeceği )
4721/m. 169, 197
ÖZET : Dosya kapsamından müstakilen açılan tedbir nafakası davasının daha sonra açılan boşanma davası ile birleştirildiği, yargılama sonunda boşanma davasının reddine, birleştirilen nafaka davası nedeni ile de tedbir nafakasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tedbir nafakası, ayrı yaşama hakkına dayalı olup ayrı yaşama devam ettiği sürece devam eder. Hükmedilen bu nafaka MK'nın 169. maddesinde öngörülen nafaka değildir.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dayanak ilamdan anlaşılacağı üzere alacaklı ve borçlunun eş oldukları ancak, alacaklının ayrı yaşaması nedeniyle borçlu aleyhine açmış bulunduğu müstakilen tedbir nafakası davasının daha sonra borçlunun açmış bulunduğu boşanma davası ile birleştirildiği ve ilgili mahkemece boşanma davasının reddine, birleştirilen nafaka davası nedeni ile alacaklı lehine 19.11.2004 tarihinden itibaren aylık 400.- YTL nafakaya hükmedildiği görülmektedir. İşbu tedbir nafakası TMK'nun 197. maddesine dayanmakta olup, alacaklı ayrı yaşadığı sürece devam edeceği gerek dairemizin, gerekse Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin uygulamaları ile sabittir. Diğer bir anlatımla, mahkemesince hükmedilen işbu nafaka TMK'nun 169. maddesinde öngörülen tedbir nafakası olmadığından, mahkemenin aksine görüşünde isabet yoktur. O halde, şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 336 ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 24.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Alıntı:
Yazan simali2
hacizde önceliğimiz olurmu?

İİK nun ilgili maddesinde bir ayırım yapılmamıştır. 443 üncü maddede yapılan değişiklikle tedbir nafakası borçlusu da borcunu ödemezse mahkum olacağına göre 101 inci maddeye göre öncelğinz olacaktır.

Alıntı:
ÖNCE İCRASI LAZIM GELEN MERASİME LÜZUM OLMAKSIZIN İŞTİRAK

MADDE 101 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1) Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme, velâyet veya vesayetten mütevellid alacaklar için önce icrası lâzım gelen takip merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak ancak haciz, vesayetin veya velâyetin veya evliliğin devamı esnasında veya zevalini takip eden sene içinde yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun reşid çocukları Kanunu Medeninin 321 inci maddesine müstenid alacaklarından dolayı önce icrası lazım gelen takip merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler.

(Değişik 2. fıkra: 538 - 18.2.1965 / m.56) İcra dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara, itiraz etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz halinde iştirak talebinde bulunan kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak davaya basit yargılama usulüne göre bakılır.

Nafaka ilâmına istinad eden alacaklı önce takip merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilir. Suiniyet hali müstesnadır.

Saygılarımla