05-05-2007, 23:54
|
#12
|
|
Somut Olay ve Netice
Konumuz yine, Yargıtay kararlarının somut olay ve neticeyi içermemesi yüzünden biz hukukçuların sırtındaki ağır yük;altından kalkmak çok zor.
Nitekim sorunun ana amacı, böyle bir olayda manevi tazminatın miktarına dair bir fikir edinme olduğu halde, bu hususta kimse bir beyanda bulunmamış.Miktara dair şahsen ben bilgi sahibi değilim.Gece gündüz içtihatları, kara kara kitapları okumakla geçiyor ömrümüz ama karşımıza da bir dava çıkınca kaç liralık manevi, kaç liralık maddi tazminat istemeliyiz, şaşıp kalıyoruz.Bunda suçumuz da yok: gece gündüz bütün hukuk dergilerini kitaplarını hıtmetmekten geri kalmıyoruz.Yani en ağır şartlarda sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz halde neden böyle basit bir konuda hiç birimizin bir fikri yok..
Bence bunun nedeni Yargıtay içtihatlarında, AİHM içtihatlarındaki gibi somut olay ve netice yerine, su üzerine yazılmış yazı misali, sadece kalıplaşmış ifadelerle meselenin geçiştirilmesidir.Yani bu konuda bizim bir fikrimizin olması için ille de o konuda bir dava açmış ve Yargıtaydan geçirmiş olmamız mı lazım.Böyleyse bunca kitaplara dergilere ne diye o kadar para veriyoruz.Yani sanki içtihatlara somut olay ve netice ( olay şundan ibaret ve buna göre hükmedilen ….ytl manevi tazminat , …ytl maddi tazminatın karşı taraftan tahsiline denilerek) yansıtılsa, birilerinin forsu azalacak.Dikkat edilirse, günlük hukuk dergilerden de bu konuda fikir edinmek zor. Onların da suçu yok;çünkü dosyaya ulaşılmadan bir içtihattan bu hususta fikir edinmek zor.
|