04-05-2007, 20:46
|
#3
|
|
Doksanlı yıllarda böyle bir davam olmuştu. Mevzuatın değiştiğini zannetmiyorum
Dava dilekçesinin ve duruşma gününün tercüme edilerek konsolosluk aracılığı ile gönderilmesi gerekiyor. Bu da oldukça fazla zaman ve masraf gerektiriyor. Davalı muhtemelen cevap vermeyecek ya da Türkiye de bir Avukat bulacaktır. Türkiyede Avukat olursa işiniz kolay. Cevap vermezse gerekçeli karara kadar başkaca bir belgenin tebliğine Mahkemeler gerek görmüyor. Davalı cevap verirse yine aynı prosedürü izleyecek. Bu durumda işiniz zorlaşıyor.
TTK 35. maddeye göre davalının Türkiyede resmi bir yerde kayıtlı (muhtarlık, nüfus, tapu, adına kayıtlı telefon gibi) adresine tebligat yapmanız da mümkün. Ama bunun içi emniyet tetkiki gerekecektir. Muhtemelen yurtdışında olduğu ortaya çıkacaktır.
Varsayalım ki emniyet tetkikinde yurtdışında olduğu tespit edilemedi. Her türlü tebligat bu adrese yapıldı ve boşandılar. Şahsın durumu öğrenince boşanmayı iptal ettirme olasılığı yüksek.
|