Mesajı Okuyun
Old 05-06-2003, 19:24   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler,

Aşağıdaki yazı
www.kahvemolasi.com adresinde
Cumhur Aydın'ın yazdığı
ANKARA'DAN başlıklı köşe yazısıdır.

Ben hem okudum, hem de haddim olmayarak imzaladım.

Bilgilerinize saygılarımla

Bir Dost



ANKARA'DAN..... Cumhur AYDIN ..... :

Siz ağlarmış gibi yapın arkalarından..


Ünlü gazeteci Ercan Arıklı'nın da bir trafik cinayetine kurban gitmesi, ülkedeki trafik güvensizliğini üstelikte bu kez unutkan ve umursamaz medyanın çığrışlarıyla ancak kuşkusuz geçici olarak yeniden gündeme taşıdı.

Yakınlarının ve dostlarının acısına saygısızlık etmemiş olmayı umarak; binlerce benzer kaybın ardından olduğu gibi Arıklı'nın da arkasından akıtılan yaşların önemlice bir bölümünün kendi evlatlarının trafik terörüyle bitip tükenmesini seyreden ilgisiz ilgililerinin ve medyanın timsah göz yaşları sayılması gerektiğini söylemek zorundayım.

Bu ülkenin nice değerli evladı, babası, annesi, yaşlısı genci kurban verildi karayollarındaki trafik terörüne.. Hangi birini saysak.. Vedat Dalokay'dan başlasak, İlhami Soysal'da soluklansak, Hande Mumcu, Barış Selçuk'ları ansak.. Saymakla bitirebilir misiniz, hele kamuoyunda tanınmayan insanlarımızı da katacak olursak. Bir gerçekçi kestirime göre son onbeş yılda 150 bin ölü, iki milyonu aşkın yaralı, sakat vermişiz bu garabete..

Buna karşılık sizler neler yaptınız ülke politikacıları, karar vericileri?

Ulaştırma politikasızlığımızı ortadan kaldıracak, karayollarına yüklenmemizi hafifletecek adımlar mı attınız, planlar mı yaptınız?

Büyük Millet Meclisi'nin hazırladığı Raporu tartışırken Genel Kurul'da kaç kişiydiniz? Bu Rapor'da öngörülen hususlardan herhangi birini üç yılda hayata mı geçirdiniz?

Ülkenin kısıtlı kaynaklarıyla ve yurt dışına ödenen kredilerle gerçekleşen bu alandaki ilk ve tek bilimsel, uluslararası işbirliği ürünü "Trafik Güvenliği Projesi" çerçevesinde hazırlanan "Ulusal Proğram" i uygulamaya mı koydunuz?

Bütün büyük kentler yıllarca ve hala karayolu ve taşıt öncelikli çözümsüzlüklere mahkum edilirken, trafik güvenliğiyle zerre kadar ilgisiz, üstelik bilgi almayı da kabul etmeyen yerel yöneticilerin sırtlarını sıvazlamaktan, onlara kol kanat germekten vaz mı geçtiniz?

Yaş gruplarına uygun, trafik risk ve paratiklerine yönelmiş yeni eğitim, bilgilendirme proğramları mı deniyorsunuz?

Kaza sonrası acil yardım hizmetlerinde koordinasyon mu sağladınız?

Polisin denetim olanaklarını mı geliştirdiniz, üzerlerindeki politik baskıları mı kaldırdınız?

Araç muayenelerini mi düzelttiniz? Okul servislerine mi el attınız? Sürücü kurslarını mı daha sıkı denetliyorsunuz?
Trafik güvenliğinin değişik disiplinlerinde yetkin insan gücü yetiştirilmesine, bunların istihdam edilmelerine yönelik proğramlar mı geliştirdiniz, bunları uygulamaya mı koydunuz?

Koordinasyondan sorumlu, yasada tanımlanmış Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu'nu yılda iki kez toplamaya mı başladınız?

Yıkıcı rekabeti disiplin altına alacak ve çalışma koşullarını düzenleyecek kararlar mı aldınız, bunları israrla izliyor musunuz?

Ya, siz bireyler, bayanlar baylar..

Çevrenizde, yanıbaşınızda, ailenizde insanlar birer ikişer trafikte ölürken, şehiriçlerinde hız yapmaktan vaz mı geçtiniz ? Kaldırımların üzerine park edip, çoluk çocuğu yollar üstünde yürümeye zorlamıyor musunuz artık?

Karayollarında radar yerlerini birbirinize keyifle anımsatmıyor musunuz yoksa?

Mecliste hız cezaları yumuşatılırken, siz ne yaptınız? Sivil toplum örgütlerinde uğraşlar mı verdiniz?

Sevgili medyam, ya siz ne yaptınız?

Sahife sahife yeni model araçların bilmem kaç saniyede kaç km hıza eriştiğini ballandıra ballandıra vermekten vaz mı geçtiniz?

Televizyonlarınızda, basın organlarınızda trafik güvenliğinin sağlanmasına ilişkin bilgilendirici, yönlendirici yayınlar mı yaptınız?

Yapmak isteyenlere kulak mı verdiniz? Sabaha karşı usulen verdiğiniz üç beş dakikalık görüntüleri kaç kişi izliyor diye merak mı etmeye başladınız?

Yüzlerce televole proğramı, abuk dizileriniz ile bitmez tükenmez spor, birbirinizi yaralama tartışmalarınızla geçen milyonlarca dakikanın çok küçüçük bir bölümünün trafik güvenliğine ayrılması gerektiğini mi düşündünüz?

Ne yaptık? Ne yaptınız? Hiiç..

Öyle ya.. Ülke ve dünya gündemi çok dolu.. İnsan hayatı hala çok ucuz..

Bunlara henüz sıra gelmedi… Lafa, akıl vermeye, suçu ona buna yıkmaya devam.. Devam..

İnsandan, yetişmiş beyinlerden bol ne var ki? Bırakınız onar, yüzer ölmeyi sürdürsünler efendim..

Siz üzgünmüş gibi davranın, ağlarmış gibi yapın arkalarından..