Mesajı Okuyun
Old 02-05-2007, 01:11   #4
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın TTT,

TTK uyarınca bono sebepten mücerret (bağımsız) borç ikrarını içeren bir belgedir. Herhangi bir illete bağlanması halinde de bono niteliğini kaybedecektir. Buna ilişkin karar ararken; bakın tam da nasıl bir karar buldum. Tam sizin olayınızla bağdaşan bir karar bu. Alacaklı vekili, A4'ü kesip sadece alttaki bono kısmını takibe koyacakken sanırım tecrübesizlik yada bilgisizlikten bunu yapmamış. Ancak yapmış olsaydı ve müvekkilinizin elinde de iş bu sözleşme ve altındaki bono ibareli ödeme taahhüdünden ibaret kağıdın bir örneği bulunmamış olsaydı; açılmış olan iş bu 10 örneğe dayalı takip (diğer şartları taşıması durumunda) sağlam bir takip olacaktı ve tahsil edebilecekti. Zaten özellikle kapıdan satışlarda benimsenen bu sözleşme şekli, takibe konulurken alt kısmı kesilerek işlem yapılmakta ve bu şekilde de takip hiçbir itiraz ileri sürülemeksizin kesinleştirilmektedir. Sanırım aşağıdaki karar da yeterli olacaktır. Gecikmeksizin İcra Hukuk Hakimliğinden takibin iptalini talep edin derim. Tabi ki takibin durdurulması yönünden tedbir istemeyi de unutmayın. Kolay gelsin..

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/13297
Karar: 2005/17545
Karar Tarihi: 20.09.2005
ÖZET : Alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alındığını açıkça beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, dayanak belgenin yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle Mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 688/2) (2004 S. K. m. 170/a-2)
Dava: Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı Cengiz vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 163 nolu ödeme emri adı geçene 26.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı senedin taraflar arasındaki Müstahsil Satış Sözleşmesi nedeniyle verildiğini, teminat senedi olduğunu ve borçlunun sözleşme uyarınca edimlerini yerini getirmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir.
Dosyaya sunulan 27.01.2003 tarihli sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği ve alacaklının belge altındaki imzaya karşı çıkmadığı görülmektedir. Alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alındığını açıkça beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, dayanak belgenin yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle Mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 20.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.