Mesajı Okuyun
Old 25-04-2007, 10:41   #42
Seyda

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gizeemm
1ay önce bir yakınımın cep telefonu çalındı.Kimin çaldığıı biliyoruz ama elimizde delil olmadığından hiç birşey yapamıyoruz.Savcılığa başvurduk.Umudumuz en azından telefon bulunur yapanlar ceza almasa da. Ama takipsizlik kararı ulaştı bize onun yerine.Yani adalet sistemimiz çalınan cep telefonunun üzerine bir bardak soğuk su için demekten başka birşey yapamıyormuş.Bırakın suçluları yakalamayı malımızı bile bulamıyor yada bulmak istemiyor.Oysa eminim ellerindeki teknolojiler bi telefonu kullanıldığı anda saptayabilir. Belki çoğunuz buna kızacak ama bu adaletsizlikle ilgili bizi üzen küçük bir örnek. Ben bu ülkede adalet için mi savaşacam acaba.Kendimizi kandırmayalım bence hukuk güçlülerin elinde güçlülerin avukatıysanız kazanırsınız.
Haa bu arada devlet bizi de telefon hırsızlığına itmiyor değil. Madem çalanlar yakalanamıyor yada yakalanmıyor güzel iş o kadar sene niye okuyorki insanlar kısa yoldan para kazanmak varken!!!!!!

Bu konunun neden burda yer aldığını tam olarak anlayamasam da ( )

sizlerle dün okuduğum bir iddianameyi ve gelinen son noktayı paylaşmak

istiyorum. Öncelikle şunu söylemeliyim ki savcılık bu tür olaylarda artık

takipsizlik kararı veriyor.Yani telefonunuzun *#06# tuşuna bastığınız zaman

ortaya çıkan no.yu bilmenizin de pek faydası yok. Ben okuduğum iddianameyi

anlatmak istiyorum aslında , olay şöyleydi:

Bir otoparka bırakılan araba içinden

4 adet cep telefonu ve 1 adet lcd ekran çalınıyor. Gerekli prosedür ve

soruşturma aşaması başlıyor.Telefonlar belirttiğim no. sayesinde takip

ediliyor ve çalınan bir telefonu farklı zamanlarda kullanan 3 ayrı GSM no.su

tespit ediliyor. Bu GSM no.larından ilki olaydan hemen 2-3 saat sonra kartını

telefona takmış ve sadece kontörlü hatları aramış.İkincisi birkaç gün sonra bu

telefonu kullanmış yaklaşık 6 gün kadar. Üçüncüsü de yaklaşık 20 gün telefonu

kullanmış. İlginç olan ilk GSM no.su ikinciyi de aramış, yani aralarında bağlantı

var belli ki..Sonra savcılık sadece ilk hattın kime ait olduğunu tespit edip

adamı yakalamış. Bu tespit için savcılığın kullandığı tek şey hat sahibi olarak

adamın kimlik fotokopisinin GSM şirketinin dosyasında yer alması.İlk hat sahibi

ısrarla hattın kendisine ait olmadığını, aranan hiçbir no.yu tanımadığını söylese

de, bunun dışında hiçbir araştırma yapılmadan adam tutuklanmış ve iddianame

hazırlanmış.Eminim tecrübeli meslektaşlarımız bu tarz iddianamelerden çok

görmüşlerdir.Ama ben hakikaten okuduğumda şok oldum..Ne

GSM şirketinden abonman sözleşmesi istenmiş, ne imza karşılaştırılmış,ne

aranan no.larla adamın bağlantısının olup olmadığı incelenmiş, ne telefonu

kullanan diğer 2 hat sahibinin ifadesi alınmış, ne arabada bulunan kanın adama

ait olup olmadığı araştırılmış..Bunların hiçbiri yok ama adam tutuklanıyor. Bir

insanın özgürlüğünü elinden almak bu kadar basit olmamalı..

Not: Arkadaşlar hepinize naçizane bir tavsiyem var. Lütfen kimlik fotokopisi

istenen bir işlem yaptığınızda; fotokopinin üstüne hangi işlem için

kullanılacağını tarih ve imza atarak belirtin.Bu tip bir olay hepimizin başına

gelebilir çünkü.Saygılarımla..