Mesajı Okuyun
Old 20-04-2007, 16:15   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Soru sahibi bir sayfa yazmış, olayı anlatmış; katılımcılardan bazıları ise bir cümle ile cevap vererek sorunu kökünden halletmeye çalışmışlardır. Üyelerimizi sürekli uyarmamıza rağmen, bazı üyeler ısrarla tek cümlelik ve gerekçesiz mesajlar yazmaya devam etmektedirler. THS kurallarına açıkça aykırı olan bu durum karşısında, mesajları silinince de 'benim neden mesajım silinmiştir' şikayetinde bulunmaktadırlar. Bu tür mesajlar tarafımdan silinmeye devam edecektir.

Anlatılan olayı ve soruları irdelemeye gelince...'sizin başınız derde girmez' şeklindeki yanıtlara katılmıyorum. 'Feragat' hususunda doğru yanıtlar verildiği için bu konuya da girmeyeceğim. Hiç bir katılımcının değinmediği bazı hususlara değineceğim.

Alıntı:
Kadın, baro tarafından adli yardımdan yararlanarak bana görevlendirme yapılmıştı. Hakime durumu anlattığımda davada en ufak bir ücret alınmamasına karar vermişti. Örneğin tanık ücreti yatırmamıştık)

Olayın ve sorunun en önemli kısmı yukarıda alıntısını yaptığım bölümdür. Önce adli müzaheret ile ilgili mevzuatın ilgili kısmını aktarayım.

Alıntı:
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği

Adli Yardımın Yapılışı

Madde 6

e) Görevlendirilen avukat, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu hükümlerine göre işi sonuna kadar takip etmekle yükümlüdür. Bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya benzeri hukuksal işlemler, görev konusu iş kapsamında kabul edilmez.

f) Adli yardım bürosu ve temsilcilikleri, görevlendirilen avukatın hizmeti yerine getirmesi ile ilgili aşamaları izler. Avukat, işin hangi aşamasında olursa olsun, kendisinden istenen bilgi ve belgeleri vermek zorundadır. Hizmetin sonunda da, bu konudaki raporunu ve hizmetin sona erdiğini gösterir belgeleri adli yardım bürosuna ya da temsilciliğine iletir.

Ödenecek Ücret

Madde 7 — Adli yardımla görevlendirilen avukata, görevlendirmeye konu iş için asgari ücret tarifesinde gösterilen maktu ücret peşin ödenir. Aynı işe birden fazla avukat görevlendirilemez. Ancak görevden çekilen avukatın yerine yeni görevlendirilen avukata ayrıca ücret ödenir.

Ceza davalarında şahsi davacı ve müdahil vekiline, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu gereğince yapılacak hukuki yardımlar için avukatlık ücret tarifesinde belirlenen maktu ücret ödenir.

Yargıtayda görülecek duruşmalı işlerde ayrıca, Ankaraya gidiş-geliş otobüs ücreti ödenir. Adli yardımdan yararlananın veya vekilinin talebi halinde Ankara barosundan görevlendirilecek avukat aracılığı ile Yargıtaydaki duruşma takip edilebilir.
Tüm masraflar belgeye dayandırılır. Belgesiz ödeme yapılamaz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için, bu mahkemenin kendi adli yardım kuralları uygulanır. Bu yönetmelik uyarınca ödeme yapılamaz.
Adli yardım görevini haklı nedenler dışında tamamlamayan avukat, aldığı ücretin iki katını baroya ödemekle yükümlüdür.


Yani davacı kadın öncelikle Baroya müracaat etmiş ve adli müzaheret talep etmiştir.Buradaki hukuki yardım sadece ücretsiz avukatlığa ilişkindir. Baro da soru sahibi meslektaşımızı olayla ilgili olarak görevlendirmiştir. Muhtemelen meslektaşımız Adli Yardım Bürosundan vekalet ücretini tahsil etmiştir.

Mahkemeden istenilen adli müzaheret ise dava açarken ve sonrasında geçerli olmaktadır. HUMK 465 inci maddesine göre adli müzaheret talep edilip; 466/2 maddeye göre deyargı ve bilirkişi ücretlerinden muaf tutulmaya karar verilmesi talep edilmelidir. Sorudan yazılı bir talepte bulunulmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak alıntısını yaptığım bölüme bakılırsa, meslektaşımız "hakime durumu anlatmış; o da en ufak bir ücret alınmamasına karar vermiştir" Ama hemen altta şöyle denilmektedir.

Alıntı:
dava için yaptığı 100-YTL'lik harçların ve tarafıma da

Davacı HUMK gereği adli müzaheretten yararlanmaya başlamışsa neden kendisinden harç talep edilip yatırılmıştır? Bu bir disiplin suçu oluşturur mu?

Alıntı:
Benim bu işte bir kusurum var mı?
Yukarıda alıntısını yaptığım 6 ıncı maddeye göre kusurunuz var. Siz adli müzaheret gereği sadece ve sadece elinizdeki işi sonuna kadar götürmek zorundasınız. Onunla bağlantılı olsa bile başkaca işleri takip edemezsiniz. Siz ne yapmışsınız? İkinci boşanma davası için taraflar arasında bağlantı kurmaya çalışmışsınız. Anlaşma yapıp dava açmış olsaydınız hiç kurtuluşunuz olmazdı.

Alıntı:
Üstelik davacı kadının, karşı tarafın yaptığı yargılama giderleri ve vekalet ücretini ödemesine karar verdi.

Bunda şaşıracak ne var?

Alıntı:
Davalı asil bana vekalet ücreti ödemek istemediği için( daha doğrusu karşı taraf avukatının dolduruşa getirmesi sonucu) önerimizi reddetti.

Siz henüz hak etmediğiniz vekalet ücretini de karşı tarafa yüklemeye çalışırken, karşı taraf sizden niye mahkeme kararıyla hak ettiği vekalet ücretini talep etmesin? Bu dolyduruşa getirmek mi olur? Ayrıca davalı asilden vekalet ücreti talep etmenizde disiplin suçu oluşturur.

Alıntı:
Ben de davacı biz olduğumuzdan davadan feragat edersek bunun mümkün olduğunu aksi halda derdestlik itirazıyla hakimin resen davaya reddeceğini söyledim.

Taraflar boşanma konusunda anlaşmışlarsa neden derdestlik itirazında bulunsunlar? Hakimin davayı resen reddetmesi nasıl olmaktadır? Yasal dayanağınız varsa, yeni bir şey öğreneceğim.

Alıntı:
Ben hangi suçu işledim?

Avukatlık meslek ilke ve kurallarına aykırı davranmışsınız.

Alıntı:
Olası şikayet ne olacak?
Neyden yargılanacağım?

Baro disiplin kurulu, dosyaya göre bir karar verecektir.

Alıntı:
Davadan sırf onlar istiyor diye hiçbir kazanç elde etmeden mi feragat etmeliyiz?

Kazanç kelimesinden, müvekkilinizin haklarından sözetmek istediğinizi anlıyorum. Adli müzaheret gereği aldığınız işi sonuna kadar götürmek zorundasınız. Dolayısıyla temyiz aşaması da görevinize girmektedir. Eğer bir feragat olacaksa müvekkilinizden yazılı beyan alın veya mahkemeye beyanda bulunmasını sağlayın.

Alıntı:
Ben seni şikayet edeyim de gör' dedim

Hangi sebeple şikayet edeceksiniz?

Saygılarımla