13-04-2007, 11:10
|
#86
|
|
İzninizle 10 yıl kadar önce yaşanmış gerçek bir olay anlatayım:
Bir taksi durağında şöför olarak çalışan evli 2 çocuklu A'nın arabasına 15 yaşlarında bir genç kız biner. Kız bir adres verir ve taksi şöförü duraktan ayrılır. Yolda kız şöförden kendisine para vermesini, aksi takdirde cinsel tacizde bulunduğu için şikayetçi olacağını söyler. Taksi şöförü o anda arabayı durdurur ve kızı hemen indirir.
Ertesi gün durağa polis ekibi gelir ve şöförü gözaltına alır. Kız ve annesi tecavüze yeltenme ve sarkıntılık suçlarından şöförden şikayetçi olmuştur. Savcı ve Nöbetçi Mahkeme Habibe Hanım gibi düşünür ve şöförü tutuklarlar. Şöför yaklaşık 1.5 ay tutuklu kalır. Daha önemlisi çevresinde küçüklere tecavüze yeltenen sapık olarak damgalanır ve ayrıca tutukevinde de nahoş olaylarla karşılaşır. A'nın tutmak istediği avukat "acaba yapmış olabilir mi tereddütü" geçirir ve hemen herkes böyle şey olmasa onu hiç tanımayan 15 yaşındaki bir kız niye iftira atsın diye düşünür. Eşi kocasına inanıp inanmamak ve boşanıp boşanmamak konusunda tereddütler yaşar. Sadece taksi durağındaki arkadaşları A'nın son derece güvenilir ve iyi bir insan olduğunu böyle birşeyi asla yapmayacağına inanmaktadır ve olayı dedektif gibi araştırmaya başlarlar. Kız ve annesi hakkında çevresinden bilgi toplarlar. Taksici meslektaşlar arasında olay yayılır. Ve sonuçta kız ve annesinin bir çete gibi çalıştığı ve taksicilerden bu yolla büyük para topladıkları ortaya çıkar. Kız ve annesinin birkaç ay içinde 10-15 taksici için böyle şikayetlerde bulundukları, şöför hakkında tutukluluk kararı verilip, dava açıldığında şikayetlerinden vazgeçmek ve ifade değiştirmek için taksicinin ailesinden büyük paralar istedikleri, adalet sistemini gayet iyi tanıdıkları ve yakalanmamak için şikayetlerini İstanbul'un değişik ilçelerinde, değişik savcılıklara yaptıkları, bu nedenle adalet sisteminin durumu hiç farkedemediği ortaya çıkar. Bunun üzerine şöför A serbest bırakılır, anne ve kız polis tarafından aranmaya başlar ancak ortadan yokolurlar. A uzun yıllar psikolojik tedavi görür.
Bu olaydan benim aldığım dersler şunlar:
1- Taciz olaylarından şahit/delil bulmanın güç olduğu doğrudur ancak şahitsiz/delilsiz bir kişinin suçlanması ve mahkum edilmesi her halükarda kabul edilemez. Ceza Hukukunun 1 masum kişiye haksız ceza vereceğimize, 1000 suçluya ceza vermeyelim ilkesini hatırlayalım. (100% katıldığım bir ilke değildir ama yine de..)
2- Cinsel taciz olayları olayın mağduru için yıkıcı olduğu kadar, iftira durumunda sanık için de yıkıcıdır. Hatta çoğu kez iftira durumunda sanık için daha yıkıcıdır.
3- Adalet sistemi kendisine başvuran kişileri takip etme yeteneğine kavuşmalıdır. Örneğin cinsel tacize uğradığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunan bir kişinin mesela son 10 yıl içinde hangi konularda adalet sistemine başvurduğunu, hangi davaları açtığını, hangi davalarda davalı/sanık olduğunu olayı soruşturan savcı ve yargılayan hakim görebilmelidir.
|