Mesajı Okuyun
Old 11-04-2007, 18:55   #58
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.L. Şahin
Sayın av-yeliz benim vurgulamak istediğim husus kalitenin artması veya adaletin sağlanmasında hukuk fakültelerinin sayısının bir öneminin olmadığıdır. Ancak sizinde belirttiğiniz ve herkesinde katılacağını düşündüğüm sorun insanların çoğu ekonomik sebeplerle hukuk fakültesi yazmaktalar.Yani ekonomik olarak kazancının iyi olması insanları veya aileleri bu bölüme sevk etmekte hatta avukatlık mesleğini tercih etmekteler. Ve hatta neredeyse tanıdığım bir çok hukukçu avukat,hakim veya savcı olmak istemekteydi.Oysaki gerek bakanlıklar bünyesinde sadece hukukçulara özgü meslekler ve kadrolar açılmakta gerekse kaymakamlık gibi hukukçuların da olabileceği meslek grupları yer almaktadır.Bütün bunları göz önüne aldığımızda hukuk fakültelerinin abartıldığı kadar çok olmadığı sonucuna varılması gerektiği kanaatine varıyorum.Ayrıca belirttiğiniz diğer hususa katılıyorum.ABD'de hukuk fakültesi 3yıldır. Ancak hukuk fakültesine girmeden 4yıllık bir lisans programını tamamlamış olmak gerekiyor.Ayrıca hakim olmak için ise balirli bir süre avukatlık yapmış olmanız gerekiyor. Ülkemizde de buna benzer uygulamayla kalifiyeli hukukçu yetişebilir.
Saygılarımla...

Sayın Şahin,
Hemfikir olduğumuz bir takım hususlar var. Ancak temel olarak bu ülkedeki hukuk fakültesi ve hukukçu sayısını fazla buluyorum. Kalifiye nitelikte ama az hukukçu bu ülkenin sağlam bir adalet sistemine sahip olması için yeterli olacaktır.
Bir diğer yanlış anladığınız husus ta, gençlerin ekonomik sebeplerle bu mesleği tercih ettiği yönünde bir görüş sunmadım. Hukuk fakültesinden mezun olan arkadaşların, kendi memleketlerindeki ekonomik yetersizliklerden ötürü, genellikle fakültelerini okudukları şehirlerde kalıp, memleketlerine dönmediklerini ifade etmeye çalıştım.
Ben Ankara Üniversitesi mezunuyum. Fakültemde okuldan sonra memleketine dönen arkadaşlarımın sayısı çoğunluk içerisinde %10u geçmez. Hepsi Ankara'da kalmamış olsa dahi bir kısmı İstanbul, bir kısmı İzmir gibi büyük şehirleri tercih ettiler. Bence bu da bir hata. Ama bu hatanın sorumluluğunu memleketine dönmeyen gençlerimizde değil, ülkemizin dengesiz ekonomik dağılımında buluyorum. Şu an İzmir de 8000 den fazla avukat var. Fiilen mesleğini aktif olarak icra edenlerin sayısının 5000 olduğunu dahi düşünsek, İzmir'in mevcut kapasitesi için bu sayı bile çok fazla. İzmir'in hemen yanıbaşındaki Aydın ilinde ise bildiğim kadarıyla 300 kadar avukat var. Ancak İzmir beyin göçü almaya devam ediyor ve edecek te. Hukukçu ve hukuk fakültesindeki sayıca artışın, bu dengesizliği gidereceğine ise hiç inanmıyorum. Tam tersine bu dengesiz dağılımı daha da büyüteceği inancındayım.
İzmir'den komik haberler;
İzmir'de avukat sayısı 8000 den fazla.
İzmir'de bir hukuk bürosunda ücretli olarak çalışmanızın karşılığı aylık 600-800-YTL
İzmir'de herhangi bir özel sektörde avukat olarak çalışmanızın karşılığı aylık 700-1000YTL
İzmir'de oturulası ve ulaşım açısından çok sorun yaşamayacağınız bir ev kirası 350-700YTL
Hukuk mezunlarından komik izlenimler;
Bir platformda, avukat bir arkadaşımız tüzel kişiliğe sahip bir kuruma dava açarken husumeti kime yöneltmesi gerektiğini soruyor.

Stajını henüz yeni tamamlamış bir diğer yeni meslektaşlarımızdan biri arkadaşımın ofisinde işe başlıyor. İlk sorusu; "nasıl dava açılır?"

Bizzat şahit olduğum bir olay; bir meslektaş, boşanma davasında, davalı eşle bilmem kaç paraya anlaşıp; kendi müvekkili aleyhine işlem yapıyor.

İzmir adliyesinde sıkça yaşanan bir diğer durum; meslektaşlarca müvekkileri aleyhine açılmış icra dosyaları çalınıyor!!! Failin bir hukukçu olamayacağı inancı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan önlem; İcra Müdürlüklerine avukat kimliği olmayan, avukat yanında çalıştığına dair yaka kartı olmayan kişiler giremiyor. Ben dahil bir çok meslektaşım, her dosyamızın birebir sureti ile oluşturduğumuz ve kendi ofisimizde muhafaza ettiğimiz birer dosya daha tutuyoruz.

Sizce de komik değil mi?

Hala hukukçu ve hukuk fakültesi sayısının daha da arttırılabileceğine inananlar bence bir kere daha düşünmeliler.

Saygılarımla...