Mesajı Okuyun
Old 13-04-2003, 23:00   #4
Av.Fahri ALİMOĞLU

 
Varsayılan Dezenformasyon

Alıntı:
İşgal henüz tamamlanmadı. Hala çatışma süren bölgeler bulunmakta. Irak’ın bir Filistin olmayacağını, bir Vietnam olmayacağını şimdiden kim tahmin edebilir ki! Henüz her şey bitmiş ve taşlar yerine oturmuş değil. Acele ettiğinizi düşünüyorum.


Sayın Ağırdemir;
Yukarıda alıntı yaptığım cümleleriniz keşke doğru olsa. Ancak bunun temenniden öteye geçmeyeceğini hepimiz biliyoruz. İşgalcilerin elini öpen bu insanların -ki tarihte ırak diye bir millet hiç bir zaman olmamıştı ta ki 1.dünya savaşından sonra İngiltere ve Fransa ortadoğuda harita üzerinde benzeri bir yığın sömürge devlet ihdas edinceye kadar- işgalcilere karşı bir vietnam direnişi veya bir filistinli mücadelesi verebilmesi ihtimalini ne yazıkki göremiyorum.
Yazının tamamından çıkardığınız sonuca üzüldüm. Aylardan beri yaşadığım yerdeki yerel gazetede işgalcilere karşı yüzlerce yazı yazdım. Basının savaş yanlıları bölümünü en ağır -bu yazıdan daha ağır bir üslupla- eleştirdim.
İşgalcilerin Bağdat'a özgürlük getireceğiz masalı ile ilgili yazdıklarım hala bu sitede ve yayındadır.
Bütün bu şartlardan sonra olaylara işgalcilerin dezenformasyonlarından etkilenerek baktığım şeklindeki tesbitinize üzüldüm.
Yazının kaleme alınma gerekçesi elbette Irak halkına kızgınlığımdır. Ancak bu işgalcilere sempati ile yaklaştığımı göstermediği gibi makalenin hiçbir yerinde böyle bir sonuca ulaşmak da mümkün değildir. Tam tersine kızgınlığımın nedeni; “insan öldürme koalisyonu” olarak adlandırdığım işgalcilerin aylardan beri dünyaya anlattıkları “Irak’lıları kurtarmaya gidiyoruz” masalını allayıp pullayıp dünyanın gözüne sokma imkanını kazandırmalarıdır. Ki bu imkanı işgalcilere tanıyanda Irak halkının basiretsiz davranışlarıdır. Direnmelerinden vazgeçtim evlerine kapanıp birkaç gün bekleselerdi yine bir şey yazmayacaktım. Ama ülkesinin işgaline benim kadar üzülmeyen bir ırak’lı için açıkçası zamanında gereğinden fazla efor harcamış ve gereğinden fazla üzülmüşüm diye düşünüyorum.
Öfkem de kızgınlığımda Irak’lının dünyaya ve insanlığa kaybettirdikleri ile ilgilidir. İşgalcileri ve gelecek zaman dilimleri içersinde ihdas edecekleri yeni masalların ardından başka coğrafyalarda gerçekleştirecekleri yeni saldırıları ne ve kim önleyecektir?
Kızgınlığım ve öfkemin kullandığım kavramlara yansıdığının farkındayım. Bunun nedeni altını çizerek belirtiyorum Irak halkının işgalcilere kullanılabilecek malzeme vermeleridir. Yoksa işgalcilerin dezenformasyonlarından etkilenmem değil. Tam tersine bu konuda yaşadığım çevreyi ve insanları uyarmayı insanlık görevi olarak algılayan biriyim. Dezenformasyon konusunda önceki hafta yerel gazetede yazdığım bir yazıyı ekliyorum.
Sayın meslektaşım;
Sevgili Tikici’ninde belirttiği gibi
İşgalcilerin topuna, tüfeğine..
İşgal edildiği halde susanların,
köküne, kibritine..
Suyuna, sütüne
yazıklar olsun..
Öfkem duyarlılığımla doğru orantılıdır bu yüzden kullandığım kelimelerin bir bölümü için özür diliyorum. Değiştirdim. Umarım yeni hali eskisi kadar görüntü kirliliği yaratmıyordur.

Sevgilerimle, saygılarımla

* * *

Alıntı:
KİMYASAL SİLAH BEKLENTİSİ
Sabah gazetesinin başyazarı Ergun BABAHAN pazar günkü gazetede “ABD Irak’ta kitle imha silahı bulmak zorunda. Yoksa haklılığını dünyaya kanıtlayamaz” diyor.
Yani “kimyasal silah oraya çıktığı anda ABD haklı ve savaş meşru” demenin bundan daha tehlikeli ve aldatıcı bir yolu olabilir mi?
Açıkça deklere edilmediği için karşı cephe oluşmasını engellenirken, diğer yandan okurun kafasına çaktırmadan ön kabuller –‘kimyasal varsa ABD haklı’- yerleştiriliyor. Bu kesinlikle bilinçsiz bir seçim değil. Tam tersine dezenformasyonun suçsütü halidir. ABD'ye bile yol gösteriyorlar. “Kamuoyu hazır bulun artık şu kimyasalı.” İçinde "gerekirse koyun ve bulun" emir kipi bile var.
‘Okuru aptal yerine koyan bu yaklaşımın’ sahibinin ülkenin en çok satan gazetelerinden birinde başyazar olması tek talihsizliğimiz olsaydı keşke.
Asıl sıkıntı “benzerlerinin ve beterlerinin de diğer gazetelerde köşe işgal ederek yaptıkları dezenformasyonlarla insanımızın beyinlerini işgal etmesinde yatıyor.”
Gazeteler Türkiye’de az satıyormuş. Keşke daha az satsalar. Bunların dezenformasyonlarının bizi nereye götüreceğini kimse bilemez
Aklımıza her yazıları ile amerikan işgal bayrağı çeken bu adamlar maaşlarını ABD’den isteseler, tezkere için istediğimiz paradan daha fazla haklı olurlar. 6 Nisan 2003 BİNGÖL