Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken iyi niyet kaidelerine riayetle mükelleftir. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz koruyamaz.
İşverenin bu uygulaması kanunu dolanmaktır.
Bunun sürekli olması halinde işverenin en başından itibaren borçlandırılmasını talep edin.. Müdürlük ret ederse tüm bunları gerekçe göstererek işlem şikayeti yapın. Hatta işlem şikayeti yargılamasında işvereni de hasım gösterin. Gelsin savunmasını yapsın.. Hakim olan hiçbir hakimin böyle bir durumda talebinizi ret edeceğini sanmıyorum. Bu konuda İİK da açık bir hüküm yoksa da aksi yönde de açık bir hüküm yok. Zaten MK2 deki hüküm de bu gibi boşluklar için ihdas edilmiştir. Hatta dilekçenize aşağıdaki alıntıyı da ekleyin...

”Somut olayda hukuk kurallarına dayanarak vardığınızı sandığınız sonuç ya da çözüm, akıl ve mantığa, hakkaniyete, gereksinimlere ve böylece hukuki güveninize ters düşüyorsa, hukuktan değil kendi hukukçuluğunuzdan kuşku duymalısınız. Modern hukukta başta Medeni Kanunun 2.maddesindeki dürüstlük kuralları, doğru yorumlama yöntemleri ve yargıcın takdir hakkı size, akıl ve mantığa hakkaniyete ve gereksinimlere, böylece hukuki güveninize uygun bir çözüm mutlaka sunacaktır. Onu arayıp bulmak size düşer.”
Ord. Prof. Dr. Andreas B.Schwarz


Not: İdari yönden para cezasını savcılık değil bizzat emri veren kurum yani icra dairesi kesecek diye biliyorum. Emin değilim...