Mesajı Okuyun
Old 05-09-2023, 14:14   #2
Mustafa AKTAŞ

 
Varsayılan

Merhaba. Tapulu taşınmazlarda zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiası dinlenmez. Yine İdare tarafından üçüncü kişiler lehine yapılan devir de bir kadastro işlemi olmadığından uyuşmazlığınız kadastro tespitine itiraz olarak değerlendirilebilecek bir konu değil. Diğer yandan idarî bakımdan şeklen usûlüne uygun bir satış yapıldığı için yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasının da kabul edilmesi mümkün değil.

Yapılan devir bir idari işlem olduğuna göre, dayanak tapu tahsis belgesi hukukî geçerliliğini korudukça tescil de yolsuz olarak nitelendirilemeyecektir. O halde yapılacak iş, tapu tahsis belgesinin idari yargıda iptalini sağlamak ve ondan sonra tescil yolsuz olacağından adli yargıda tapu iptali ve tescil davası açmaktır. Dikkat edilmesi gereken konu, mirasçılar taşınmazı yalnızca tapu tahsis belgesine dayanarak mı devralmışlar yoksa İmar Kanunu'nun Geçici 16. maddesi kapsamında "Yapı Kayıt Belgesi"ne dayalı bir devir mi gerçekleştirilmiş olduğu konusudur. Her halde dayanak belgenin (tapu tahsis belgesi - yapı kayıt belgesi) idari yargıda iptali, açacağınız tapu iptali ve tescil davası bakımından bir ön koşul. Ama bu davada da müvekkiliniz adına tescil sağlamanız çok zor görünüyor.

Konu ile alakalı Yargıtay 8. HD., E. 2006/7525 K. 2006/7971 kararına bakmanızı tavsiye ederim.

Kolaylıklar dilerim.