Mesajı Okuyun
Old 27-07-2023, 13:29   #10
avden

 
Varsayılan Emsal Bölge Adliye Mahkemesi Karari

Samsun BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. Hukuk Dairesi
Esas: 2020 / 1574
Karar: 2020 / 2171
Karar Tarihi: 16.10.2020


TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:



Davacı vekili Av. ....., 04/07/2019 havale tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin ...... Mah. ......Cad. No:....Kat:4 Daire:7'de bulunan taşınmazın maliki olduğunu, burada kiracı konumunda bulunan davalı ile aralarında sözlü kira akdi yapılarak kira bedelinin aylık 500,00 TL olarak belirlendiğini, davalının bugüne kadar hiçbir şekilde kira ödemediğini, Bafra 1. Noterliğinin 16/05/2019 tarih ve 4118 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerinden davalının kiralanandan tahliyesini ve 30.000,00 TL kira alacağını talep ettiği anlaşılmıştır.



Davalı vekili Av. .....'ün 25/11/2019 tarihli cevap dilekçesi ile taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesinin olmadığı ve görev yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca dava dilekçesinde belirtilen iddia ve taleplerin gerçek dışı olduğunu, müvekkilin davacının eczanesinde kalfa olarak çalıştığını, davacının dava konusu taşınmazın davalı tarafından lojman mahiyetinde kullanılmasını kabul ettiğini, taraflar arasında kira sözleşmesi olmadığını, davalı müvekkilin iş akdini haklı nedenlerle feshettiğini ve ödenmeyen tazminat ve işçi alacaklarının tahsili için dava açmış olduğunu, davalının beş yılı aşkın süredir aylık 500,00 TL kiranın değişmediği ve müvekkilin bu kirayı ödemediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, belirtmiş olduğu sebeplerden ötürü davanın öncelikle görev yönünden reddine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.



İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :



Bafra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20/02/2020 tarih 2019/1037 Esas, 2020/358 Karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiştir.



İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :



Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, kira ilişkisinin sözlü de kurulabileceğini, davalının ödemeyi veya lojman olarak taşınmazı kullandığını ispat etmesi gerektiğini, davalı tarafa verilen vekalet ücretinin de fazla olduğunu, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.



DELİLLER :



TBK. HMK ve tüm dosya kapsamı.



DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :



Dava, kira alacağı ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı istinaf etmiştir.



Davacı sözlü kira ilişkisine dayanarak yıllık kira bedelinin 6.000 TL olduğunu ileri sürerek 5 yıllık 30.000 TL kira alacağının tahsilini ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı ise kira ilişkisini kabul etmemiş, taşınmazı lojman olarak kullandığını savunmuştur.



Uyuşmazlık kira ilişkisinin ispat edilip edilmediği, vekalet ücretinin doğru olup olmadığına ilişkindir.



TAHLİYE VE ALACAK YÖNÜNDEN İNCELEMEDE;



HMK’nın ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.



Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşer. Davacının talep ettiği yıllık kira miktarı HMK'nın 200. maddesi uyarınca belirlenecek senetle ispat sınırının üzerinde ise davacı kira bedelini yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde ise davalının kabulünde olan miktar esas alınmalıdır. Yine davalı da aynı koşullar altında yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda kira borcunun ödendiğini yazılı belge ile ispat etmelidir. (Yargıtay 3. HD 23/10/2019 tarih ve 2018/221 E ve 2019/8290 K. )



Somut olayımızda; davacı iddia edilen kira miktarına göre yazılı belge ile kira ilişkisini ispat edememiştir. Bu nedenle mahkemece tahliye ve alacak isteminin bu nedenle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.



VEKALET ÜCRETİ YÖNÜNDEN İNCELEMEDE;



.......temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak davalarında, alacak ve tahliye olarak iki ayrı dava bulunması nedeniyle alacak davasında hüküm altına alınan alacak miktarına göre ayrı, tahliye davasında yıllık kira miktarı üzerinden tarifenin 9. maddesine göre ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; hükmedilen alacak ile bir yıllık kira bedeli toplamı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 21.03.2017 tarih, 2017/341 E.-2017/3458 K. sayılı bozma kararına “hüküm altına alınan alacak miktarına göre ayrı, tahliye davasında yıllık kira miktarı üzerinden tarifenin 9.maddesine göre ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hükmedilen alacak ile bir yıllık kira bedeli toplamı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı... (Yargıtay 3. HD 2017/15963 E 2018/7196 K.)



Davacı tarafından 30.000 TL kira alacağı ve tahliye isteminde bulunulmuş olmakla, mahkemece 1 yıllık kira bedeli 6.000 TL ve 30.000 TL kira alacağı üzerinden olmak üzere ayrı ayrı toplam 5.950 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece 5.400 TL vekalet ücretine hükmedildiği, bu durumda istinaf eden davacının aleyhine kaldırma kararı verilemeyeceğinden davacının bu yöne ilişkin istinaf istemi de yerinde olmadığından mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf isteminin HMK'nun 353(1)b-1 maddesi gereği esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.



HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;



1-Dosya kapsamı, delil durumu, gözönüne alınarak, Bafra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20/02/2020 tarih 2019/1037 Esas, 2020/358 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,



2-Dosyanın, gereği ve kararımızın taraflara tebliği için kararı veren ilk derece mahkemesi'ne İADESİNE,



3-Davacıdan alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,



4-Dosyanın İstinaf Mahkemesine gönderilmesi amacıyla yapılan istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile posta masrafı ve tebligat giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,



Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nun 362/1-b maddesi geregince KESİN olmak üzere ve oybirliği ile karar verildi. 16/10/2020 (¤¤)