Mesajı Okuyun
Old 27-07-2023, 13:15   #9
avden

 
Varsayılan Yargitay Kararina Göre Iki Ayri Vekalet ücretine Hükmedilmesi Gerekiyor

T.C YARGITAY 3.Hukuk Dairesi Esas: 2020/ 11348 Karar: 2021 / 2148 Karar Tarihi: 02.03.2021


ÖZET: Somut olayda; dava itirazın iptali ile kiralananın tahliyesi davası olup, davalı yararına itirazın iptaline konu alacak miktarı ile tahliye talebi açısından yıllık kira bedeli üzerinden iki ayrı hesaplama yapılarak iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde sadece itirazın iptaline konu alacak bedeli yönünden tek vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.




(2004 S. K. m. 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın

tahliye>si davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Karar: Davacı; kira farkı alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatmış olduğu ...İcra Müdürlüğü'nün 2014/28661 Esas sayılı icra takibine davalının haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve kiralananın

tahliyesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar Dairemizin 13/06/2019 tarih ve 2017/7339-2019/5407 E/K sayılı ilamı ile; davacı tarafça kira tespit kararı kesinleşmeden kira tespit kararına dayanarak kira farkı alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış olduğundan davanın reddi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın reddi ile davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine, 9.689,40 TL vekalet

ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş; söz konusu karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davalının lehine hükmedilen vekalet

ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.'nin 13. maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık

ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" düzenlemesi yer almaktadır.

Yine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesinde, ''

tahliye ve kiracılık sıfatının tespiti davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık

ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.'' düzenlemesi yer almaktadır.

Somut olayda; dava itirazın iptali ile kiralananın

tahliyesi davası olup, davalı yararına itirazın iptaline konu alacak miktarı ile

tahliye talebi açısından yıllık kira bedeli üzerinden iki ayrı hesaplama yapılarak

iki ayrı vekalet

ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde sadece itirazın iptaline konu alacak bedeli yönünden tek vekalet

ücretine karar verilmesi doğru değildir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının hükmedilen vekalet

ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 4. bendinin hükümden çıkartılarak, yerine "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince itirazın iptali talebi için hesaplanan 9.689,40 TL,

tahliye talebi için bir yıllık kira bedeli olarak kabul edilen 108.000,00 TL üzerinden hesaplanan 14.210,00 TL olmak üzere toplam 23.899,40 TL vekalet

ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine," ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)</b




Yargıtay 3. Hukuk Dairesi

2020/54 E. , 2020/1449 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 12. SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacının istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı ile aralarında 19/01/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bulunduğunu, davalı kiracının kira bedellerini ödememesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek icra takibini durdurduğunu belirtmiş, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve kiralanan taşınmazın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddini dilemiştir.İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, 54.660,00 TL asıl alacak açısından takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının dava konusu taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf isteminin kabulüne karar verilerek yeniden hüküm kurulmuş, 54.660 TL itirazın iptali talebine konu alacak ile 99.096 TL bir yıllık kira bedeli olmak üzere toplam 153.756 TL dava değeri üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2) Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazı incelendiğinde;Dava, itirazın iptali ve tahliye davasına ilişkindir.
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’nin 13. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” düzenlemesi yer almaktadır.
Yine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 9. maddesinde, ”tahliye ve kiracılık sıfatının tespiti davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan ücretten az olamaz.” düzenlemesi yer almaktadır.Somut olayda bölge adliye mahkemesi tarafından itirazın iptaline konu alacak miktarı ile tahliye talebi açısından yıllık kira bedeli üzerinden iki ayrı hesaplama yapılarak iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken talep edilen itirazın iptaline konu alacak bedeli ile tahliye talebi için bir yıllık kira bedelinin toplamı üzerinden tek vekalet ücreti hesaplaması yoluna gidilerek hatalı hesaplama neticesinde davacı açısından daha az vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK’nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6. bendinde yer alan “Davacı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 15.050,48 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesinin çıkarılarak yerine “Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince itirazın iptali talebi için hesaplanan 6.362,60 TL, tahliye talebi için bir yıllık kira bedeli olarak kabul edilen 99.096 TL üzerinden hesaplanan 10.677,68 TL olmak üzere toplam 17.040,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca, davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.