Müvekkilim 1996 yılında bir taşınmaz alıyor ve müteahhit onlara tapu işini ben çözerim diyor. Sonrasında yerleşim yeri dışında bir mahkemede dava açarak hükmen tescil kararı ile müvekkilime tapuyu veriyor. İlgili yerde yaklaşık müvekkil harici 60 kişi daha bu şekilde hissedar. ( İlgili dosyanın akıbeti mechul)

Sonrasında müvekkilim aynı taşınmaz sahibi komşusunun da benzer sıkıntıları olduğunu, dava açtığını ve kazandığını öğreniyor. İlgili karar yargıtay denetiminden geçip kesinleşmiştir.

Müvekkilim de aynı şekilde tapuya kimlik bilgilerinin düzeltilmesini isteyen bir dilekçe ile başvuruyor, red işlemi ardından dava açıyor ve istinaf mahkemesi kesin olarak davayı reddediyor. Gerekçesi ise 1996 yılında hükmen tescil davasında müvekkilim de davalı-karşı davacı ve avukata vekalet verilip temsil edilmiş. İlgili vekaleti dosyaya sunması isteniyor. (İlgili 1996 yılındaki mahkeme dosyası da esas mahkemece istenmiş ancak mahkeme dosyanın imha edildiğini belirterek sadece hüküm ilamını dosyaya sunmuştur.) Müvekkilim ise bu vekaleti bulamayacağını mahkemede belirtiyor ve kimlik bilgilerinin aynı kişi olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile reddediliyor.

Şimdi ben tekrar dava açacağım tespit davası niteliğinde ama aynı sorunları ben de yaşayacağım. Noterlik ile görüştüğümde ancak vekaleti çıkarttığı yerdeki noter ile görüşürse vekaletin bulunabileceğini, mahkeme müzekkere ile istese dahi eski tarihli vekaletnamelerde yevmiye numarası olmadan işlem yapmadıklarını belirtti.

Yargıtaydaki dosyayı emsal göstereceğim. O dosyada vekalet ile alakalı bir problem olmamış zira.