Mesajı Okuyun
Old 02-06-2023, 09:42   #1
drako

 
Varsayılan Müdafiiye ek savunma için yazılı süre verilmesi hk.

CMK dosyasından atandığım ve uzun zamandır kolluk sanığı bulamadığı için ek savunma alamıyordu. Geçen celse mazeret sunmuştum. Hakim ise ek savunma için müdafiiye yazılı süre verilmesi şeklinde ara karar kurmuş. Ancak benim sanık yerine ek savunma vermem bana göre abes. Yargıtay içtihatları da sanığın bizzat kendisinin ek savunma vermesi gerektiğini söylüyor. Mahkemeye bu hususa ilişkin olarak ek savunmanın sanık tarafından verilmesi gerektiğini belirtir dilekçe mi yazmalıyım? Mahkeme ek savunma müdafii tarafından verilmedi şeklinde sanık aleyhine bir duruma hükmedebilir mi? Ek savunmayı neden istediğini ise bilemiyorum.

1. Ceza Dairesi 2022/3376 E. , 2022/5528 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli kasten yaralama
HÜKÜM :Sanığın katılan ...'a yönelik nitelikli kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile mahkumiyetine dair.
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii ve katılan vekili

TÜRK MİLLETİ ADINA

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;

Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanığın üzerine atılı suç için 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, iddianamede sevk maddeleri arasında gösterilmeyen TCK'nin 87/1-son maddesinden ek savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat veya SEGBİS aracılığıyla alınması gerektiği gözetilmeyerek, sanığın ek savunmasının istinabe yoluyla tespiti suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (F.C.B. v İtalya, No: 12151/86, 28 Ağustos 1991) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 196/2. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,

2) 04/02/2016 tarihli celsede sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunduğu halde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesinin uygulanmama gerekçesinin açıklanmaması,
3)Sanık hakkında kasıtlı suçtan verilen hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK’nin 53. maddesindeki hak yoksunlukları uygulanmamış ise de; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edildiği de nazara alınarak, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi lüzumu,

Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.