Merhaba,
Müvekkillerin taşınmazlarına atalarından beri, 700 metredeki bir kaynaktan bir çok taşınmazdan geçerek küçük bir ark halinde akan suyun içine hayvan ölüleri düşmesi ve açıktan akması nedeniyle sağlıksız olmasından kaynaklı içme suyu olarak kullanılamaması, zaman zaman traktör geçtiğinde dahi kapanarak akıntının kesilmesi nedeniyle boru hattı döşenmiş, aynı köyden olmayan kişilerin sırf bu kişileri bölgelerinde istememesi nedeniyle boruları kırması sonucu karar alınması amacıyla açtığımız mecra irtifakı davasında, bilirkişilerce daha önce döşenen hat krokide aynen gösterilerek ve su ihtiyacının varlığı tespit edilerek mahkemece dava kabul edilerek kesin olarak karar verilmişti. Aradan geçen 1 seneden fazla süre sonunda diğer köylüler yine müvekkilin kaynaktaki kazanını ve su borularını kırmışlar. Ancak burada sormak istediğim bizim de gözümüzden kaçan şekilde mahkemece kararda "su arkı" kelimesi geçmiş. Aradan 1 seneden fazla zaman geçtiği ve ve karar kesin olarak verildiğinden tavzih talebi imkanı da bulunmamakta. Diğer taraflar hüküm fıkrasında su arkı kelimesi geçtiğinden suyun ark halinde açıktan geçmesi gerektiğini belirterek haklı olduklarını düşünüyorlar. Ancak dava dilekçesi ve bilirkişi raporundan boru hattı ile geçirilmesi talebi olduğu, davanın zaten açıktaki suyun sağlıksız olmasından açıldığı ortada açıkça ortada. Ark kelimesi geçtiği için kaymakam da açıktan geçmesi gerektiğini söylemiş. Taraf sayısının çokluğu nedeniyle dava zaten 5 yıl sürmüştü. Tekrar dava açmak ta hem çok masraflı, hem su ihtiyacının ivediliği karşısında uzun sürmesi sorun. Bu duruma karşı nasıl bir yol izlenebilir? Yardımcı olabilecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler.