Mesajı Okuyun
Old 06-10-2022, 17:47   #2
mertdemir

 
Varsayılan Tüketici Mahkemesi

Merhaba, aşağıdaki iki karar size referans olabilir.


T.C YARGITAY 13. Hukuk Dairesi Esas: 2016 / 17854 Karar: 2019 / 8452 Karar Tarihi: 18.09.2019

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, 20/10/2007 tarihinde alışveriş için gitmiş olduğu davalıya ait mağazanın içecek reyonunda iken yerlerin kaygan ve zeminin ıslak olması nedeniyle kayarak düşüp yaralandığını, düşme sonucunda ortez bulunan sağ bacağında kalçayla bacağı birbirine bağlayan kemiğin kırıldığını, 3 ay boyunca yatağa bağlı işinden ve sosyal çevresinden uzak kalarak manevi yönden derin üzüntüler yaşadığını, sağ bacağında takılı olan ortezin olaydan sonra kalça kemiğine kadar uzatıldığını ve ortezin uzatılması nedeniyle daha önce yapabildiği pek çok eylemi yapamaz hale geldiğini, uğradığı fiziksel hasar nedeniyle çocuk sahibi olma imkanı kalmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.310,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 51.310,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1.310,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dava, davacının alışveriş yapmak amacıyla bulunduğu davalı şirkete ait markette kayarak düşmesi sonucu oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.

Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir

Somut uyuşmazlıkta davalı şirket tarafından sunulan alışveriş hizmeti sırasında davacıda oluşan ... sorunu nedeniyle uğranılan zarar ile ilgili olarak taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece, davaya tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılarak karar verilmesi gerekirken, genel mahkeme olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açılanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesi Esas: 2010 / 4697 Karar: 2011 / 274 Karar Tarihi: 14.01.2011

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Mustafa Göncü ile davacı M. Beşir E. ve vekili avukat Özge Korkmaz’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalıya ait marketten alış veriş yaptığını, marketin kapısından çıkarken zeminin ıslak ve kaygan olması nedeniyle kayarak düştüğünü, ayağının kırıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik toplam 10.750 YTL maddi ve 20.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak 9.738.32 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, seri görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında satış sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin ifası esnasında davacının yaralandığı iddiası ile bu dava açıldığından 4077 sayılı yasa kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.

4077 sayılı Yasanın 23. maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece Mersin'de ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir tüketici mahkemesinin bulunmaması halinde ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz edilen kararın (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no'lu bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 323.00 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 14.01.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.