Mesajı Okuyun
Old 07-09-2022, 17:13   #5
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ertuğrul9604
Müvekkilin arsasına komşu olan arsada inşaat yapılacağı için arsalar arasına komşu arazi maliki tarafından duvar yapılmış.

Duvarı yapan komşu inşaat sahibi yeri toprak
doldurarak yükselteceği için duvarı oldukça yüksek yapmış.

Müvekkil duvar yapacak olsa o kadar yüksek yapmayacaktı.

Şimdi burada komşu arazi maliki duvarın parasını bugünkü inşaat maliyetleri üzerinden talep ediyor.


1) Müvekkil duvar yapacak olsa o kadar yüksek yapmayacaktı. Dolayısıyla burada fazla malzemenin maliyetinden kurtulmak mümkün mü?

2) Karşı tarafın duvarı yaptığı zamanki demir ve beton fiyatından mı ödeme yapılmalı yoksa inşaat malzemelerinin bugünkü fiyatı üzerinden mi?

Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Merhaba,

Geçmişte, benzer bir davayı davalı vekili olarak takip etmiştim. Söz konusu davada verilen kararın gerekçesinde "......

TMK md. 721; "İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çift gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır."

TMK md. 749/1;" Sınırlıklar üzerinde paylı mülkiyete ilişkin hükümler saklı kalmak üzere; her arazi maliki, taşınmazının sınırının çit veya duvar gibi sınırlıklarla çevrilmesi için yapılan giderleri karşılar."

TMK md.694; "Paylı mülkiyetten doğan veya paylı malı ilgilendiren yönetim giderleri, vergiler ve diğer yükümlülükler, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paydaşlar tarafından payları oranında karşılanır. Payına düşenden fazlasını ödemiş bulunan paydaş, diğerlerine payları oranında rücu edebilir."

Dosya tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacının talebinin TMK md. 721. maddesine dayanılarak komşu taşınmazla sınıra yapılan ihata duvarının inşaası için yaptığı giderlerin, diğer paydaşa düşen miktarının rücusuna ilişkindir.

Davalı vekilinin davacının gider alacağını talep etme hakkının zamanaşımına uğradığı iddiası ise, kanunda rücu davaları için özel bir zamanaşımı öngörülmemiş olması nedeni ile davacının talebinin genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl içerisinde davayı açtığı görülmekle zamanaşımı süresinin dolmadığı tespit edilmiştir.

TMK. md.721, TMK. md. 749 ve TMK md.694 hükümleri gereğince davalının davacıların yapmış olduğu ihata duvarının inşaası için yaptığı gidere payı olan 1/2 oranında katlanma yükümlülüğü bulunduğu kuşkusuzdur. Bu yükümlülük komşu taşınmaz malikine kanunen getirilmiş bir yükümlülük olup, duvarın yapılmasına herhangi bir söz hakkı veya tercih hakkı bırakılmayan komşu taşınmaz malikini hiçbir ölçü kabul etmeden sorumlu tutmamak gerektiği kanaatine varılmıştır. Şöyle ki, Yargıtay 1 Hukuk Dairesi, 2012/13187 Esas Nolu, 2012/11479 Karar nolu kararında da, komşuluk hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümünde, gerekli işlere ve bunların giderilmesine tarafların yararlanma oranları gözetilerek özverinin (fedakarlığın) olaya en uygun düşecek şekilde denkleştirilmesi gerektiğini; hak ve nesafet kuralları çerçevesinde giderlerine tarafların ne şekilde katkı sağlayacağının belirlenmesi gerektiği de gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulamıştır. Tüm bu yasa hükümleri ve Yargıtay 1 Hukuk Dairesi kararı ve ayrıca komşuluk hukukuna ilişkin yasa hükümlerinin konuluş amacı doğrultusunda davacıların yapmış olduğu ihata duvarının yüksekliğinin teknik olarak genel 1.20-1,80 m olması gerektiği, en fazla ise 2,00 m yüksekliğin makul olabileceğinden bahisle dava konusu duvarın yüksekliği 5,00 m olmasına rağmen 2,00 m yükseklik esas alınarak hesaplama yapılan 15/03/2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmasının hak ve nesafet kuralları ile fedakarlığın denkleştirmesi kuralına daha uygun olacağı kanaati ile davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporunda hesaplanan gider alacağının toplam maliyetinin yarısı olan 15.805,71.-TL'nin dava tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.



Gerekçede belirtilen hususların araştırmanıza yardımcı olacağını düşünüyorum

Av. Yüksel EREN