Mesajı Okuyun
Old 08-08-2022, 15:35   #3
Av. Suat

 
Varsayılan

Buna da dikkat ..
Taraflar arasında herhangi bir mal alışverişi yapılmış değildir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa - tüketici - kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Bu nedenle eldeki davadaki uyuşmazlık tüketici hukukuna girmemektedir. .....

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ ESAS 2016/11883 KARAR 2018/5462)
ÖZET : Kaçak Elektrik Kullanılmasından Dolayı Tahakkuk Eden Faturanın İptaline İlişkin Uyuşmazlığın Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin Görevli ve Yetkili Olmadığı, Uyuşmazlık Genel Hükümlere Göre Çözümlenmesi Gerektiği
KARAR: Uyuşmazlık, abonesiz kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk edilen faturanın iptaline ilişkin Tüketici Hakem Heyeti kararma itiraz davası niteliğindedir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde; dosyaya sunulan ve davalı hakkında tanzim olunan 08.01.2015 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile, "abonesiz saatsiz elektrik enerjisi kullanıldığı" tespit edilmekle, davalının kaçak elektrik kullandığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, davalının 6502 sayılı Yasada tanımlı "tüketici" olmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Yine hemen belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasındaki ilişki abonelik sözleşmesinden kaynaklanmamakta olup, yukarıda vurgulandığı üzere davada Tüketici Yasası değil genel hükümler uygulanacaktır. Bu durumda ihtilafa tüketici hakem heyetinin bakma yetkisi ve görevi bulunmamaktadır.


Yargıtay HGK, 2010/4-61 E. 2010/84 K., 17.02.2010
Özet avalı banka ile kredi kartı sözleşmesini akdedenin davacı değil, davacının kimliğini bulan dava dışı üçüncü kişiler olduğunun anlaşılması karşısında, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin varlığından söz edilemeyeceği açıktır.
Hal böyle olunca; taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından ve uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki, haksız fiilden kaynaklandığından, eldeki davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir.”


YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2006/1402 E., 2006/2047 K.
Haksız Eylemi İle Elektrik Kullanımı -Kaçak Elektrik Kullanımı Nedeniyle Oluşan Zararın Tahsili -Tüketici İle Satıcı Arasındaki İlişki -4077 S. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun [ Madde 3 ] -"İçtihat Metni"
ÖZET Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle oluşan zararın tahsili için icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine ise itirazın iptali istemi ile bu davayı açmıştır. Yerel mahkemece dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında değerlendirilerek Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinin (f) fıkrasında Tüketicinin, (g) fıkrasında ise satıcının tanımı yapılmış ve yasada tüketici ile satıcı arasındaki ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Dava konusu olayda davalı elektrik tüketen kişi ise de davacı idare ile elektrik kullanımı konusunda herhangi bir sözleşme yapmadan yasanın tanımını yaptığı tüketici satıcı ilişkisi kurulmadan ve TCK'da hırsızlık olarak düzenlenmiş haksız eylemi ile elektrik kullanımı söz konusudur. Haksız eylemden kaynaklanan eldeki bu davada tazminat konusundaki uyuşmazlığın çözüm yeri ise Asliye Hukuk mahkemesidir. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeksizin yukarıda açıklanan gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 1.3.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.YARGITAY13. HUKUK DAİRESİE. 2004/17713K. 2005/6304T. 12.4.2005
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davalı idare tarafından 7.4.2001 tarihinde "sayaca müdahale edilip gaz geçiyor, endeks yazmıyor konumuna getirildiği" tespit edilerek kaçak elektrik tutanağı tutulduğu, buna istinaden yapılan tahakkuka karşı bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilafın temelinde davacının abonesi bulunduğu evde kaçak elektrik kullanılmasından doğan haksız fiil nedeniyle yapılan tahakkukun iptali istenmektedir.
Davanın esasını oluşturan haksız fiilin, Tüketicinin Korunması Hakkındaki 4077 sayılı yasanın öngördüğü mal ve hizmet satışlarından hiç birisine uymadığı dolayısıyla bu yasa kapsamında olmadığı açık ve belirgindir. Öyle olunca temelinde haksız fiil yatan bu davanın B.K.hükümlerine göre genel mahkemede görülmesi gerekir. Bu nedenle davaya bakmaya tüketici mahkemesi değil, Genel Mahkeme yetkilidir.