Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş 1.)"Eğer uyuşmazlık konusu olan gayrimenkuller aynı şahsa değil de başka başka kimselere ait bulunmaktaysa bu hâlde taşınmaz malikleri arasında HMK'nın 57. maddesi gereğince ihtiyari dava arkadaşlığı doğmakta olup, bu hâllerde taşınmazlar arasında HMK'nın 166. maddesi anlamında bir irtibatın bulunması gereklidir."( HGK. 10.12.2019 T. 2017/2616 E.2019/1330 K.) Bu yönden; ortada ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan dava tek bir dava olarak açılabilir. Bununla beraber aralarında bağlantı bulunsa dahi ,hakimin birlikte açılan davaları ayırmak yetkisi vardır. Burada dedenin ve anneannenin ve temlikte bulundukları oğulları ile torunlarının durumu ayrı ayrı inceleneceğinden bu husus karışıklığa neden oluyor ise hakim davaların ayrılmasına karar verebilir. (HMK.m.167) 2.) Paya hasren açılan muris muvazaası davasında harç paya isabet eden değer üzerinden alınır. Dededen isabet eden pay ile anneanneden isabet eden pay ve toplamı ayrı ayrı gösterilmelidir. Diye düşünüyorum. Diye düşünüyorum.

Cevabınız çok faydalı oldu teşekkür ederim.

Bir de tapu iptal ve tescil davasında davalı sıfatında muvazaalı işlemin tarafı olarak oğullar mı gösterilmeli yoksa onlar da oğullarına sattığından torunlar mı gösterilmeli.

Yani muris dede ölmeden önce oğluna satmış. Dede öldükten sonra o oğul da kendi oğluna satmış. Sonuç olarak tapuda torun görünüyor şu an.

Son malike açılmalı diye düşünüyorum ama emin değilim.