Mesajı Okuyun
Old 13-01-2022, 09:21   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Merhaba;

Bir müvekkil dolandırıcılık suçundan tutuklandı. Savcılık aşamasında kendisinin sadece para nakline aracılık ettiğini, müştekinin zararın yaklaşık 300.000 TL civarında olduğunu söylemiş.

Sorum şu şekilde ;

1- Müvekkilin olayı aydınlatması, parayı kimlere gönderdiğini, kimlerden aldığını, olayın içinde kimlerin bulunduğunu anlatması etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde mi yoksa iyi hal hükümleri çerçevesinde mi indirim sebebidir ?

2- Bir nevi dolandırıcılık suçunda zararı gidermeden itirafçı olmak durumunda etkin pişmanlık hükümleri kapsamında değerlendirilebilir mi ? Olayı aydınlattığı için ve soruşturmada hiç bulunmayan isimleri soruşturma dosyasına eklettiği için...
Sayın Av. Buğra YILDIZ;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 168. maddesinin ilk iki fıkrası şu şekildedir:"(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…)(1) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(1)
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir..."


Dolayısıyla müvekkilinizin olayın aydınlatılması noktasında sağlayacağı katkı etkin pişmanlık kapsamında olmayıp, mağdurun zararını karşılaması durumunda etkin pişmanlık söz konusu olur.

Saygılarımla...