Mesajı Okuyun
Old 08-12-2021, 10:20   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1.) Parselasyon planlarının geçerli olabilmesi için , fenni usulğne göre hazırlanıp uygulama kabiliyetinin bulunması ve tüm paydaşlar tarafından kabul edilerek imzalanması gerekir. Muhtar tarafından onaylı olması ona geçerliiik sağlamaz. Bununla beraber fiili taksim olgusu tanık dahil her türlü delille ispat edilebileceğinden , tüm paydaşların katılımı ile aralarında fiili taksim oluştuğu tanıkla da ispat edilebilir ve eldeki planının uygulama kabiliyeti varsa,tanıkların beyanın doğruluğunun takdirinde yardımcı olabilir.

2.)Delil tepiti "maddi vakıaların" tespiti için yapılabilir. "Hukuki vakıalar" (fiili taksim olgusu) ancak açılacak "eda davasında" ele alınabilir. Diğer yandan "eda davasının açabileceği hallerde tespit davası da açılamaz" Bu nedenle sorun bence delil tespiti yada tespişt davası ile çözümlenecek nitelikte değildir.

3) Bu durumda, davalı paydaş aleyhine şartları varsa ( şartlar konusunda bkn.https://www.turkhukuksitesi.com/show...74&postcount=2 ' deki yazımız. ) müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açılabilir. Bu davada fiili taksimin varlığı her türlü delille ispat edilebilir.

Paylı mülkiyette en önemli unsur ,davalı paydaşın davacı payına isabet eden yerin tamamına müdahale etmesi,yada tamamında çekişme yaratması gerekir. Davacının azda olsa kullandığı bir kısım varsa o takdirde Yargıtay ortaklığın giderilmesi davası açılması gerektiğini öngörmektedir.