Mesajı Okuyun
Old 11-08-2021, 15:20   #1
guney1988

 
Varsayılan Terditli ticari davada zorunlu arabuluculuk şartı

Merhabalar
Müvekkil Şirket adına arabulucuya başvurduktan sonra "öncelikli olarak değişim mümkün değilse tazminat alacağı" talepli açtığım terditli davada mahkeme asli talebin değişim olduğuna, bu talebin de zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığına hükmetti.


Değişim talebi aynı ürünün artık üretilmemesi sebebi ile karşılıksız kalmıştı biz de Davalı A ile belli miktar parada anlaşarak sulh olmuştuk, dava konusuz kalmıştı, bende davanın açıldığı tarihteki haklılık oranına göre vekalet ücreti talep ettim. Davalılardan B ise arabuluculuk görüşmelerine hiç katılmamıştı o yüzden de onların vekalet ücreti talebinin reddini ve yargılama giderlerine yükletilmesine karar verilmesini istedim son celsede.


Mahkeme davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığı için arabuluculuk ücretini ve toplantıya katılmayan Davalı B'ye vekalet ücreti ödemem gerektiğine hükmetti. Kararı istinaf edeceğim ancak emsal bulamadım. Ben davayı 2019 da açtım ama Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 17.2.2020 tarihli ve 2020/197 E., 2020/1578 K. sayılı kararında terditli davalarda taleplerin tamamı zorunlu arabuluculuğa tabi değilse mahkeme esasa ilişkin değerlendirme yapmalı dediği bir ilama rastladım. Açıkçası hukuk mantığıma uymadı, zorunluluk kapsamına giren davalarda zorunluluk kapsamına girmeyen bir talep daha ileri sürüp doğrudan mahkeme yolu açılabilir bu mantıkla bu da arabuluculuk kurumunun getiriliş amacına aykırı. TBB'NİN 2019 tarihli ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculukta taraf vekilliği el kitabında syf 20de birden fazla talep olduğu durumlardan bu taleplerden biri bir miktar paranın ödenmesi ise önce arabulucuya başvurulmasının doğru olacağı belirtilmiş. Bu konuda bilgi ve tecrübelerini paylaşacak meslektaşlarımın cevabını bekliyorum.