Mesajı Okuyun
Old 09-03-2021, 11:22   #2
solicitor54

 
Varsayılan

Yargıtay' a göre usulsüz tebliğin yapılmasından sonra tarafın öğrenmesi ile birlikte ıttıla tarihinde tebliğ yapılmış sayılır. Bunun için öncelikle usulsüz de olsa bir tebliğin bulunması gerekir.
(Yargıtay 12.H.D. 2019/11629 E. 2020/3376 K. 01.06.2020)

Halihazırda şikayet yolu ile öne sürebileceğiniz bir durum söz konusu ise ihalenin gerçekleşmesinin ardından öne sürmeniz hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilebilir.

Tebligatın usulsüzlüğü konusunda icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmamış olması takipten doğan hukuki sonuçların yerine getirilmesine engel olmaz.
(Yargıtay H.G.K. 2005/6-518 E. 2005/518 K. 28.09.2005)

Usulsüz tebligat nedeniyle ihalenin feshi davası açmanız halinde ise ihaleyi öğrendiğiniz yazılı delille ispatlanamadığı takdirde menfaatinizin zedelenip zedelenmediğine bakılır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
(Yargıtay 12.H.D. 2018/13353 E. 2019/3801 K. 07.03.2019)