Mesajı Okuyun
Old 11-12-2020, 19:12   #7
Av. Can Yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Kadastro Kanunu m.12/1,2 m.deki anlatıma göre ;30 günlük ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde dava açılmış ise, Kadastro tutanakları , Kadastro Mahkemesi kararının kesinleşme tarihinde kesinleşir. Dolayısı ile Kadastro K. 12/3 m.sindeki 10 yıllık hak düşürücü süre ,herhangi bir kişinin dava açması halinde, dava açan veya açmayanlar için , Kadastro Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten(2013 yılından) itibaren işlemeye başlar.

Sayın Kocabaş, genç bir avukat olarak bir hususta daha bilgi ve tecrübenize ihtiyaç duymaktayım. Bu durumla ilgili araştırma yapmış olsam da spesifik bir örnekle karşılaşmadım. Şöyle ki;

Kök muris M, kardeşi A'nın savaşta ölmesi ve A'nın kızı Ş'nin yetim kalması sebebiyle Ş'yi kendi nüfusuna kayıt ettirmiştir. Ş köydeki yerlerini M'nin oğlu N'ye satmış ve bu satıma dair köy senedi düzenlenmiştir. Köy senedine Ş hakkında biyolojik babasının yani A'nın kızı olarak yazılmıştır. Fakat resmiyette amcası M'nin kızıdır. Bu durum açılacak tapu iptal ve tescil davasında senedin dikkate alınmamasına sebep olur mu?

Ayrıca köy senedinde Ş, sadece A'nın kızı olarak değil aynı zamanda C'nin karısı diğer bir deyişle "C'nin karısı ve A'nın kızı olan Ş Kılınç" olarak soyadları da açıkça yazılıdır. Açılacak tapu iptal ve tescil davasında nüfus kayıtları dosyaya istendiğinde hakim görecektir ki Ş gerçekten de C Kılınç'ın karısıdır. Bunun yanında ilgili taşınmazların mirasçıları incelendiğinde başka bir Ş Kılınç'da bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle bir isim benzerliği söz konusu değildir. Bu hususlar bizim iddiamızı ispatlayacak yeterlilikte midir?

Saygılar.