Merhaba Sayın Meslektaşlarım,

Takip etmekte olduğum bir boşanma davasında davacı olan kadın eşi temsil etmekteyim. Bu davaya ek olarak da bir mal rejimi tasfiye davası açacağız. Müvekkilimin bu davadan tek beklentisi ve talebi, evlililik süresince birlikte oturdukları eve ilişkindir.
Söz konusu ev, eşlerin ortak maddi çabaları ile alınmış olup, ev için gereken krediyi karşı taraf almış olduğu için, evin tapusu erkek eşin üzerinedir. Müvekkilimin ev için yaptığı ödemelere ilişkin tüm dekontlar mevcuttur. An itibarı ile söz konusu evin bakiye kredi borçları da, karşı taraf ödemeyi bırakmış olduğu için, evi kaybedeceği korkusu ile müvekkilim tarafından ödenmeye devam etmektedir. Müvekkil bu evde, dava süresince tedbiren velayeti kendisine verilmiş olan müşterek çocuk ile beraber yaşamaktadır.

Tüm bu bilgiler ışığında sorum şudur:
Müvekkil söz konusu evin mülkiyetini, evin değerinin yarısını davalı eşe ödeyerek üzerine geçirmek istemektedir. Çünkü, mahkeme tarafından evin değerinin yarısı müvekkil lehine hükmedildiği takdirde, evin icra yolu ile satışı yapılarak alacağın tahsil edilmesi dışında davalı eşin böyle bir borcu ödeme durumu yoktur. Davalı eşten sürekli olarak şiddet gördüğü için an itibarı ile uzaklaştırma kararı da bulunan müvekkil, müşterek çocuğun eğitim ve genel hayat düzeninin bozulmasından endişe duymakta, ortak konut olan evde, evin sahibi olarak çocuğu ile birlikte yaşamaya devam etmek istemektedir.
1-Bu durumda nasıl bir yol izlememi önerirsiniz?
2-Mal rejimi tasfiyesi davasında talep sonucumu nasıl şekillendirmem gerekir, imkanlarım nelerdir?
3-Davalı eşin boşanmada kusurlu olması, müşterek çocuğun velayetini anneye bırakmış olması gibi hususlar davamızı güçlendirmeye yarar nitelikte midir?

Şimdiden cevap ve yardımlarınız için teşekkür eder, herkese iyi çalışmalar dilerim.