Sayın meslektaşlarım,
X‘ kişi Y‘ ye 20000 Avro borç vermiştir, X‘ yurt dışında ikamet ettiğinden Türkiyede ikame eden arkadaşı B‘ den daha sonra Türkiye'ye geldiğinde kendisine vermek üzere hesabından 20000 Avro Y‘ ye havale göndermesini rica eder, B‘ Y‘ ye 20000 Avro havale gönderir ve açıklama kısmını boş bırakır, bir yıl geçmesine rağmen Y‘ borcunu X‘ e ödemez ve X‘ Y‘ hakkında ilamsiz takip başlatır, Y‘ icra takibine itiraz eder.

Y‘ itarzinda, benim X‘ ile şirket kurma niyetimiz vardır bu para ortaklık payı için bana gönderilmiştir beyanında bulunarak söz konusu paranın ödünç para olduğunu kabul etmez nitekim şirket ortaklığı payının hangi şirket için olduğu iddiasini ispat edememiştir zira Y‘ nin iddia ettiği gibi X‘ ile aralarında her hangi bir şirket ve/vey ortaklık bulunmamaktadır!
Diğer yandan mahkeme B‘ nin ifadesine başvurur ve B‘ ifadesine: bu parayı X‘ in isteği üzerine Y‘ ye göndermesini talep ettiğini beyan eder.

Mahkeme Y‘ nin: ‚bu para yı ben X‘ den ortaklık payı için aldım‘ beyanini görmezden gelerek parayı hesabından 'her hangi bir açıklama yazmadan gönderen' B‘ nin aslında Y‘ ye ödünç değil borcu olduğu için gönderdiğini kabul etmek gerektiğini ileri sürerek asıl alacaklının X‘ olduğunu görmezden gelir, hal böyleyken; mahkeme Y‘ nin ifadesini ve yine asıl alacaklının X‘ olduğunu görmezden gelmiş bu sefer B‘ nin Y‘ ye borçlu olduğunu iş bu sebepten Y‘ nin itirazinin kabul edilmesi gerektiğini benimsediğini anımsatır!

Tabi henüz mahkeme tarafından nihai karar verilmemiştir ve bu olaylar ara duruşmalarda ceryan etmiştir, ancak: hakim bir nevi düşüncesini beyan etmiştir.

Siz değerli meslekdaşlarımın bu olaya ilişkin yorumlarınızı ve var ise hukuken desteklenebilecek bilgilerinizi paylaşmanızı saygıyla dilerim.
Teşekkürler