Mesajı Okuyun
Old 08-09-2020, 09:09   #2
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım TBK 420/3. maddesinde yer alan; "Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir." şeklindeki düzenlemeye göre müvekkilinize net maaş üzerinden hesaplanarak ödenen kıdem tazminatı eksik ödenmiştir ve imzalanan ibraname makbuz hükmündedir. Kalan bakiye için talepte bulunabilirsiniz.

Müvekkiliniz, sözleşmeyi fesih ettikten sonra kıdem tazminatını alması ve yeniden aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi, yeni bir iş sözleşmesinin vuku bulduğunu göstermektedir. Önceki döneme ait tazminatın eksik ödenmesi ise yeni kurulan iş sözleşmesi için haklı nedenle fesih sebebi oluşturmayacağı kanaatindeyim. Ancak buna ilişkin yargı kararlarının araştırılması gerekmektedir.

İyi çalışmalar dilerim.



Türk Borçlar Kanunu

V. Ceza koşulu ve ibra
MADDE 420 - Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.

İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.

Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu halde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.

İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dahil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.