Mesajı Okuyun
Old 04-09-2020, 18:04   #3
aemred

 
Varsayılan

değerli yorumunuz için teşekkür ederim üstadım.

aşağıda paylaşmış olduğunuz yargıtay kararında alacaklı süreci başlatmış ve haliyle sürecin içinde.

benim merak ettiğim ise, alacaklı değil de paydaşlar süreci başlatırlar ve alacaklı da bu sürecin farkında olmadan satış gerçekleştikten sonra bir müdahalede bulunabilir mi ?

Alıntı:
Yazan Avukat Kaya
Değerli meslektaşım, aşağıda sunduğum kararda da görüldüğü üzere; İİK md. 121'e dayanarak alınan yetki belgesi kapsamında alacaklı tarafından ikame edilen ortaklığın giderilmesi davasında, paydaş davalıların TMK 699/son hükmü gereğince satışın kendi aralarında yapılmasına yönelik talebi Yargıtay tarafından kabul edilmemiştir... Ancak paydaşlardan birinin davacı olduğu ortaklığın giderilmesi davasında, TMK 699/son hükmü kapsamında satışın ortaklar arasında yapılmasına yönelik talebin, paydaşlardan birinin hissesi üzerindeki haciz kaydı sebep gösterilerek Sulh Hukuk Hakimince kabul edilmeyeceğine yönelik bir hüküm/karar/uygulama bulunmamaktadır. Her ne kadar bu durumun alacaklıların aleyhine olduğunu düşünmekle birlikte yine de ortaklığın giderilmesi davasında TMK 699/son maddesinin uygulanması gerektiği kanaatindeyim. İyi çalışmalar

T.C.
YARGITAY
ALTINCI HUKUK DAİRESİ

Esas : 2013/1615
Karar : 2013/4270
Tarih : 12.03.2013
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ
6100 s. Hukuk Muhakemeleri K322
4721 s. MK684699700
Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından icra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan bir adet taşınmazda ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satışın hissedarlar arasında yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından icra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açıldığına göre davacı, paydaşlar arasında kararlaştırılan paydaşlar arası satım talebini kabul etmek zorunda değildir. Bu durumda, mahkemece davacının talebi gözönünde bulundurularak, dava konusu edilen taşınmazın umum arasında, açık artırma usulü ile satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taşınmazın paydaşlar arasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, mahkemece dava konusu edilen taşınmazın satışına karar verildikten sonra, satış bedelinin taraflara tapu kaydındaki payları oranında paylaştırılmasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, borçlu paydaşın payına düşen miktardan borca yetecek miktarın Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2007/7119 sayılı takip dosyasına gönderilmesine karar verilmesi infaza müdahale edecek nitelikte bulunduğundan hatalıdır.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.