İcra dosyasında hacizli taşınmazlar birçok kez satışa çıkarılıyor fakat ihaleler feshediliyor.

En son 2019 tarihli kıymet takdir raporu borçluya 21 e göre tebliğ ediliyor. Söz konusu tebliğ mazbatasına göre;
“adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşusu A..dan soruldu, muhatabın geçici olarak dışarı gittiği sözlü beyanı ile mahalle muhtarına bırakıldı, komşu A.. imzadan imtina”

Borçlu kıymet takdirine iki hafta sonra itiraz ediyor, itirazı süresinde yapılmadığı gerekçesiyle reddediliyor ve kıymet takdir raporu kesinleşiyor.

2020 tarihinde taşınmazlar ihale ediliyor. Borçlu ihalenin feshi dava dilekçesinde, kıymet takdirinin usule aykırı kesinleştiğini, geçici olarak şehir dışında bulunduğunu, tebligatın TK m. 20’ye göre muhtara tesliminden 15 gün sonra yapılmış sayılması gerektiğini, dolayısıyla itirazın süresinde yapıldığını öne sürüyor.

Kafamda iki soru beliriyor;

1 – Tebligatın hangi maddeye göre yapıldığının kabulü gerekir? (TK m. 20 mi, m. 21 mi?)

Olayda adres kapalı olduğundan komşudan beyan alınıp tebligat 21’e göre muhtara teslim edilmiş. Yani TK m.20’de sayılan herhangi bir kimseye ulaşılamamış. Bu durum TK m.21 deki “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz” cümlesini karşılar mı, yani tebligatın 21’e göre yapıldığını, dolayısıyla ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılması gerektiğini sonuç olarak kıymet takdirine itirazın süresinde yapılmadığını kabul edebilir miyiz?

2 – İhalenin Feshi Davasında Hâkim, kıymet takdirine ilişkin tebligatın TK m. 20 ye göre yapıldığını kabul ederek kıymet takdirine itirazları inceleyebilir mi? İhalenin feshi halinde ihale alıcısının uğradığı zararlar nasıl tazmin edilir?

Not: İhale bedeli, bilirkişi raporunda tespit edilen değerden düşüktür.

Değerli tecrübelerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.