Değerli Meslektaşlarım,

Bir türlü hukuki temele oturtamadığım bir konuda yardımınıza ihtiyacım var.

Müvekkil Firma, B firmasından olan alacağına ilişkin olarak alacak davası açıyor. B şahsı müteahhitlik yapmakta olup; arsa payı karşılığı inşaat yaptığı bir sözleşmenin bilgisine vakıfız. Dava açarken, tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talep ediyoruz. Mahkemece talebimiz kabul görüyor ve ihtiyati haciz kararını icraya koyuyoruz ve tapudan sorgulama yaptığımızda adına kayıtlı taşınmazın mevcut olmadığı, inşaat yaptığı taşınmazda payına düşen bir kısım daireleri başkalarına sattığını ve payına düşen bir kısım dairelerin ise halen arsa sahiplerinde olduğunu öğreniyoruz.

Devamında ise, davadan önce B firmasının, işi yerine getiremeyeceğinden bahisle bu sözleşmeyi feshettiği ve arsa maliklerinin C firması ile sözleşme imzalandığını öğreniyoruz. Ancak B firmasının, fesih tarihinde yapılan işin neredeyse tamamını bitirmiş durumda olduğunu; sözleşmenin B firmasınca feshinin ve C firması ile yeni sözleşme imzalanmasının ise muvazaalı olduğuna, yani sırf alacaklıların alacaklarına ulaşamaması için bu şekilde hareket edildiğine eminiz.

Bu noktada, ilk aklıma gelen tasarrufun iptali davası açmak ve lehine olan sözleşmeyi, muvazaalı olarak feshedilmesi işlemini iptal ettirmek idi. Ancak, takdir edeceğiniz gibi, gerek ortada bir devir işlemi olmadığından, gerekse bu durumda hasım olarak kimin gösterileceği ve talep sonucu hususundaki belirsizlikler nedeniyle tam olarak netleştiremedim.

Tasarrufun iptali ile İİK 94/2'de aklımdan geçti; ancak taşınmazın halen iskan izni olmadığından Müteahhide düşen ve halen arsa payı sahipleri üzerinde olan taşınmazlara ilişkin tescil yapılamayacağından 94/2'nin de reddedilmesi kuvvetle muhtemel.

İzlenebilecek yollar konusunda yardımcı olacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.