Mesajı Okuyun
Old 22-05-2020, 22:46   #4
AV.SERTANn

 
Varsayılan

Alıntı:
Kararda zamanaşımı süresi yönünden borçlar kanunundan hiç bahsedilmemesinden, 2918 sayılı kanunun özel kanun olarak öncelikle uygulandığı sonucu çıkıyor gibi.
Borçlar Kanunu'na göre özel kanun niteliğinde olan KTK'daki düzenleme ile trafik kazaları nedeniyle oluşan zarardan müteselsil sorumlu olanlar arasındaki içe rücuda geçerli olan zamanaşımı süresi açıkça saptanmıştır.2918 sayılı kanun özel kanun olduğundan kanaatimce tereddüt olmaması lazım.
......................


"Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının rücuya konu ettiği ödemeyi 27.06.2012 tarihinde yaptığı, rücu talebi için geçerli zamanaşımı süresi işlemeye başladıktan sonra 6098 Sayılı TBK'nun yürürlüğe girdiği, davacının rücu alacağı için geçerli 1 yıllık zamanaşımı süresinin dava açılmadan önce dolduğu gerekçesiyle, 6101 Sayılı Kanun'un 5. maddesi, 6098 Sayılı TBK'nun 72. maddesi ve 818 Sayılı BK'nun 60. maddesi gereği davanın zamanaşımı sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tarafların idaresindeki araçların karıştığı kazada gerçekleşen ölüm olayı nedeniyle, davacının ödediği tazminatların, davalının kusuruna denk gelen kısmının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2918 Sayılı ...'nun 109/4. maddesinde "motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı, kazada ölenlerin yakınları tarafından açılan manevi tazminat davası üzerine verilen hükmün ... takibine konu edilmesi üzerine, dava dışı üçüncü kişilere ödemeyi 27.06.2012 tarihinde yapmış olup, rücuen tazminata dair davayı ise 22.01.2014 tarihinde, yani 2 yıllık süre içerisinde açmıştır.Bu durumda mahkemece, motorlu araç kazalarından doğan zararlar yönünden, zarar giderimini gerçekleştiren müteselsil borçlunun diğer müteselsil borçluya rücusu konusunda, özel kanun mahiyetinde olan ...'nun 109/4. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu; davacının da ödeme tarihinden sonraki 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde rücu davasını açtığı gözetilerek, davanın esası hakkında inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde davanın zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir."
17.HD. 2014/22779