Mesajı Okuyun
Old 15-05-2020, 23:09   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Merhaba

Davalı Müvekkilinizin 2013 yılında hukuki ehliyeti haiz olmadığı için satışın iptali ve satış bedelinin tahsili davasında, davacı tarafın TMK 15.maddesine dayandıklarını tahmin ediyorum. Bu madde;

Alıntı:
TMK 15.
2. AYIRT ETME GÜCÜNÜN BULUNMAMASI
Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki sonuç doğurmaz.

Ancak bu maddenin konuluş amacı ayırt etme gücü olmayanların haklarını korumaktır. Bu konuda;

Alıntı:
Yargıtay’ın bu hususta verdiği bir İçtihadı Birleştirme Kararında (9.3.1955 t., 22/2 s. İBK, RG 1955 s. 9039) , “Medenî Kanun’un 15. maddesindeki hükmün vazında asıl gaye ve maksadın, medenî hakları kullanmaktan gayri mümeyyizlik sebebiyle mahrum olan kimselerin korunması olduğu meydandadır.” Denilmektedir

Alıntı:
1955 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, “…Filhakika, mümeyyiz olmayan kimse, temyiz kudretine sahip olsaydı, aynı tarz muamelede bulunacak idiyse, temyiz kudretinden mahrum olduğunu ileri sürerek, muamelenin hükümsüzlüğünü dermeyan edememelidir….Başka bir tabirle mümeyyiz olmayan tarafından hukukî muamelenin hükümsüzlüğü iddiası, objektif hüsniyet kaidelerine aykırı olduğu takdirde dinlenilmez, zira bu hakkın suiistimali durumuna girer ve kanunî himayeden mahrum olur.” denilmektedir. Bu konuya ilişkin olarak ayrıca Yargıtay TD’nin, 28.4.1955 tarih, E. 6637, K. 7734 sayılı kararında da aynı görüşe yer verilmiştir (ATAAY, 108, d. 20’den naklen). Bu konuya örnek olarak, ödünç sözleşmesi ile, karşı taraftan, bir miktar para alıp, bu parayı kullandıktan sonra, yapılmış ödünç sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, ödünç paranın iadesinden kaçınılması durumu gösterilmiştir. Böylesi durumunda, ayırt etme gücünden yoksun kimse tarafından, ayırt etme gücünün yokluğu nedeniyle, Türk Medenî Kanunu’nun 15. maddesi hükmü gereği, yapılan işlemin geçersiz olduğunun ileri sürülmesi, hakkın kötüye kullanılması teşkil edecek ve yapılan işlem geçerli sayılacaktır

Bu kararlara göre satışın sırf müvekkilinizin ayırt etme gücü olmadığı için iptal edilmeyeceğini düşünmekteyim.

Kural olarak tapuyu ferağ eden kişi parayı almış olarak kabul edilmektedir. Tapu memuru alacağınızı aldınızmı diye sormakta, satıcı aldım derse işlem yapmaktadır. Taşınmazın bedelinin ödenmediği iddiası çoğunlukla alıcı tarafın hile yaptığı olgusuna dayanarak ispatlanabilmektedir. Bu konuda bir çok yargıtay kararı da vardır. Ayrıca olayınızda paranın ödendiğine dair tanıkların beyanlarının lehinize olduğunu düşünüyorum.